Cuma, Ağustos 24, 2007

güle güle...BONO

HEYBETLİ DOST
GÜLE GÜLE
YOLUN IŞIK OLSUN
ÖZGÜRCE KOŞ, O IŞIKLI KIRLARDA
BİZİ UNUTMA
YAŞAM SINIRLI VE KISA
SEVGİ SONSUZ

Perşembe, Ağustos 23, 2007

Bono.



Bono ile, hesap ettim tam 3 sene önce tanışmışım 2004 yılının tam bu günleri idi. Keyifsiz bir dönemimdi. Şartlarımız başka idi ona misafir olarak gitmiştim. Pek hazzetmeyerek de olsa beni karşılamış, misafir etmiş daha doğrusu idare etmişti vaziyeti. Bir gün önce geçirmiş olduğum ağır tansiyon krizinin de etkisi ile zaten turşu olan ben elimi uzatmamam ve de göz kontağı kurmamam konusunda uyarılmış olduğumdan öööylece geçirmişitk kazasız cezasız... Gene de yemeğime ve ortada duran ordövr tabağına musallat olmuş onları bir güzel yutmu azarı işitmiş ma hiiiç duymamazlığa gelmişti. Aksi bir ihtiyardı...

Zaman ilerledikçe, şartlarımız benim için cennet sayılacak şekilde değişti, artık bono ile ahbaplığımız ilerlemiş ve karşılaşmalarımızda daha sevecen hallere gelmiştik. Gene de hiç tekin değildi.

Günlerden bir gün Bono bana yatıya geldi. Keyifli bir kaçgün geçirecektik. Ancak bu defa benim taş düşürme sancılarım vardı. Bu günlerden birinde, artık 3-5 iğne yemiş olmanın verdiği baygın halde salonun ortasında yerde yatarken, samimiyetimiz sınırlı Bono geldi yanıma yattı, ön bacağını kaldırdı ve üzerime koydu, öylece uzun bir müddet kaldık. Artık beni sahiplenmişti. Kendince şifa vermekteydi.

Günler ayları, aylar yılları kovaladı. Bono ile artık ev paylaşır olmuştuk. iki lanet ihtiyar olarak (Jack Lemmon ile Walter Matthau gibi) birbirimizi çok severek ama arada keyifli zıtlaşarak güzel günler geçirdik. Hala da geçirmekteyiz. Daha da geçiricez inşallah...


Bono, iyice yaşlandı, artık pek yerinden kalkmıyor. Yatıyor, kendini biliyor, hiç zorlamıyor. Yaşamını devam ettirmek için maksimum efor sarfediyor. Sevgili ile ben de ona destek oluyoruz. Ben ne de olsa hayatına sonradan girmiş biriyim. Oysa sevgili ona kendisini artık insan zannettiren Annesi..... Ama O hala heybetli, hala çok tersine gittiğimiz zaman gücünü göstermekten çekinmiyor.

Sevgili ise ona en güler yüzü ve tüm şefkati ile günün her saatinde bakıyor, Bono da her kapıdan girişimizde hala büyük keyifle kuyruk sallıyor. Yaşama asılıyor. Bize ders veriyor.
Seni seviyoruz Bono. İyileşir iyileşmez gene bonosavar'ımı kullanacağımdan hiiiç şüphen olmasın.