Cumartesi, Aralık 26, 2009

İyi seneler

Herkese aşk dolu, mutlu, sağlıklı, afiyetli, başarılı, bol ve temiz kazançlı bir yeni sene dilerim.

Herşey gönlünüzce olsun, yeterki gönüllerdeki güzel ve tertemiz olsun, birimizin mutluluğu diğerinin gözyaşı olmasın, gönüller de ağızlarda temiz olsun, alınlar hep açık olsun 

Kin ve nefret hep uzaklarda olsun. 

Perşembe, Aralık 24, 2009

Günlere bakış

Malum hikayeler, her geçen gün, bize gerçek sorunumuz olan işsizliği, krizin ağır etkilerini, açlık sınırında yaşayan insanlarımızı, ekonomideki batışı, yeşil sermayeli şirketlerin önlenmez yükselişini unutturacak senaryolar, gündem değiştirmeler, şaşırtmacalar gırla devam.

Artık sıkıldık bıktık ama yapacak birşey yok,bir yandan büyük bir  değişim yaşanıyor, sabahtan akşama kadar darbe söylentileri dolanıp duruyor, yahu arkadaşlar ben üç buçuk darbe yaşadım, bilirim darbe böyle olmuyor, artık darbe falan da olmaz zaten de olmasın. Boş yere konuşmayalım gerçek gündemimize bakalım, açlığa işsizliğe sahip çıklarım, ziyanı yok oy kaybedin ama gerçek gündemimize dönelim. İtfaiyecileri, Tekel işçilerini düşünün onlarla uğraşan yok varsa yoksa amanın bize darbe yapılacaaaak gulyabanisi ile ıslak mı kuru mu? martavalları ile şişmiş gündem..... Geçen gün zaman gazetesinde tesettürlü (tabii olarak) bir bayan yazar yazmış, "dindar geçinen iş adamları işçisini daha çok eziyor" diye, ellerine sağlık, ortada ezilmeyen çalışan kaldı mı, kriz bahanesiyle sigortasız çalıştırmalar, yarım ödenen yada hiç ödenmeyen maaşlar, işimden olmayayım diye ücretsiz izinli gösterilip maaş bile almadan  hala çalışan insanlar, madenlerde sönen ocaklar....... gündem bu, darbe falan değil, ama bunlarla uğraşan yok.....batasıca darbe lanet olası....

Malum kişiler cırıl cırıl beyanatlar verdiler, "istifa ediyoruz sine-i millete dönüyoruzzzz, demökresiii" .....yerim ya bu lafları, ne kadar kolay Robin Hud lafları ve şark kafa....Zaten istifa etseler meclisten karar çıkmadıkça hikaye.... hele bir de ada sakini cani "oturun oturduğunuz yerde" deyince sus pus.... Ortada bir de sözde bağımsız millet vekili var hani hesapca solparti kuracaktı falan o da yeni partilerine teşne olmuş, kardeşim bir karar versene....
Ama bunlara en güzel cevabı Erbil'deki kürt gazeteciler verdi, dediler ki "neden malum terör örgütünün kuyruğundasınız???  bizleri de kendi silahlı hareketlerinize ortak mı edeceksiniz, sizin kendi fikirleriniz yok mu ?", arkadaşlar sus pus "başka soru sormayın " deyip maşlamışlar... eee yakışır, bunlar hep el cepkeni ile..............

İfadesi her daim hüzünlü, gözü yaşlı bakanımıza hesapça bir takım nahoş işler yapılacakmış. Bunu yapacaklar yakalanmış, sonra anlaşılmış ki bu kişiler başka bir iş peşinde..... Hüzünlü bakanımız "ben pek inanmadım" mealinde ifadeler veriyor.  Daha hiç bir şey belli değil ama  ifadeleri ile bu milletin en güvenilir kurumu olan olan silahlı kuvvetlerin söylemlerine gölge düşürüyor... Şahsi kanaatim öne sürülen eylem ile alakalarının olmadığı, zaten bunu kimse de tasvip edemez, nerede yaşıyoruz yahu, seversin sevmezsin devletin bakanına bu gibi bir eylemi kimse tasvip etmez. Ama bence her taraf susmalı, Hükümet, askerle adam gibi oturup konuşmalı, yargı ise durumu hepimizin anlayacağı gibi ortaya çıkarmalı, cezayı hakeden var ise almalı... Onun yerine zaten muallakta olan bir konuyu daha fazla konuşarak sulandırmanın manası yok....

Hrıstiyan dostlarımın 24 aralık gününü kutlarım.....

Cuma, Aralık 18, 2009

Ankara meydan muharebesi 2009

Aslında fotograf bildik, çok sık rastladık bir durumu gösteriyor.. 

Bir tarafta hak arayan işçiler, üstlerinde çöp topbalarından yapılmış yağmurluklari ellerinde pankartları, Türk bayrakları. Diğer tarafta panzerli, robokoplu, biber gazlı ve coplu polisler. 

Bir taraf devletin eski işçisi, diğer taraf ta devletin memuru ( emir almış ve uygulama mecburiyeti olan memur): yer Ankara'da bir park, yani öyle Taksim meydanı, ya da trafiğin civcivli olduğu bir yer değil.
İşçilerin hak arama nedeni basit, devletin güvenli işçisiyken, iş görmekte oldukları işletme özelleştirilmiş bu işçilere de denmiş ki, merak etmeyin tüm özlük haklarınız saklı kalacak bir kaybınız olmayacak.... Safiyane inanmışlar. Yeni gelen işletmeci de diyor ki artıık sizi mevsimlik işçi yapacağım yani, 6 ay maaş alacaksınız, 6 ay almayacaksınız, haaa aldığınız maaşı da 1/4  indireceğim.... 

Arkadaşlar da kalkmışlar Ankara'ya gelip eylem yapıyorlar. Birileri ellerine taş ceplerinme para vermemiş, bölücü mahiyette bir söylemleri yok, dükkan yakıp yıkmıyor otobüslere molotof kokteyli atmıyorlar. Onlara destek vermek için muhalefetten milletin vekilleri de gelmiş.

Polis diyor ki ey millet vekiileri siz buradan ayrılın, hoş ayrılmazsanız da farketmez.

Sonra kızılca kıyamet kopuyor, feci resimler çıkıyor ortaya içlerinde milletvekillerinin de olduğu insanlar perişan, bazıları çaresiz Ankara soğuğunda havuza atıyorlar kendilerini, vs.vs. vs..... Bir sürü gözaltı, fenalaşanlar,


Bu mu demokrat yönetim? Yoksa demokratlık sadece malum  açılımı ilgilendirilen kesime mi uygulanıyor yalnız ???....

Ama işçiler de kabahatli !!!!! örneğin, yahu muhteremler siz neden ilk toplanma yeri olarak iktidar partisinin genel merkezi civarını seçtiniz.

Bu mu hak adalet ?  o polis arkadaşlara sorarım acaba sizin maaşlarınıza aynı zulüm gelse tepkiniz nasıl olur.... acaba oradaki milletvekilleri iktidar partisinde olsaydı davranış aynı olur muydu ? 

İşçilerimize sabır diliyorum, Allah yönetimdeki takıma da Hazreti Ömer adaleti nasibi müesser eylesin.

Salı, Aralık 15, 2009

İyi ki doğdun sevgili.....



Canım sevgili 
İyi ki doğdun 
İyi ki sevgilim oldun....
Sağlıkla,
Başarılarla,
Mutlulukla, 
Aşkla,
Bin yaşa...
Güler yüzün solmasın,
Bahtın açık, 
Gönlün hep ferah olsun...

Tuttuğun altın olsun...

Cuma, Aralık 11, 2009

sus pus oldu bunlar

Ne oldu pek çok insan ( hem de çoook önemli mevkilerde olanlar da  dahil ) , bir sürü liboş ve dahi o....bu... artık kimler olduğu belli olan bir sürü adam allahım ne olur bu katliam bir komplo olsun diye dua etti hatta beyanatlar verdi hem de çok bilmiş ifadelerle.... Hani şöyle altından malum davaya ait bir minik emare çıksın diye ..... ama olmadı, katliamı kimin yaptığı belli oldu.... bunların topu buz kesti, lanet olsun teröre, lanet olsun ve daha da şeddeli olarak lanet olsun ondan şu veya bu şekilde nemalanmaya çalışanlara.....

Yanarak ölen genç kızımız, şehit olan fidanlar allah size gani gani rahmet eylesin, nur içinde yatın.

Bir kere daha belli oluyor ki terörün beli kırılmadan açılım, kapanım hepsi hayal. 

Perşembe, Aralık 10, 2009

ilginç notlar

Yurdumdan  manzaralar:

Diyarbakır’da 1750 yıllık Meryem-ana Süryani Kilisesi’ne giden kimliği belirsiz 3 kişi, papaz Yusuf Akbulut’u “İsviçre minareleri yasaklıyor. Biz de size çan kulelerini yasaklıyoruz. Cuma gününe kadar kilisedeki çan kulesini yıkacaksın” diyerek tehdit etm,ş
Hani bir yazımda biz kardeş kardeş yaşıyoruz demiştim ya geri aldım..

Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nden irticai faaliyetleri nedeni ile ihraç edilen 10 subay ve astsubayın 2007 ve 2008 yıllarında Enerji Bakanlığı’nda göreve başladığı ortaya çıkmış
Yahu ne olacak zaten malum parti irtica odağı olmaktan hükümlü değil mi ?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, her yıl bir ya da iki liderin ilk gösterimine davet edildiği dünyanın en önemli gösteri merkezlerinden Milano’daki Teatro La Scala’nın Carmen temsiline gitmedi. Her yıl sadece bir ya da iki lideri gösterilerinin galasına davet eden Teatro alla Scala, bu yıl Carmen’in galası için Gül’e davette bulunmuştu. Ancak Gül ve eşi, geçen pazartesi günü gerçekleştirilen programa katılmamış
İlahi bu haber mi ? aslında katılsa haber olurdu..... 

Özel sağlık kuruluşlarında tedavi gören Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bağlı hastaların ödeyeceği fark ücreti yüzde 30’dan yüzde 70’e çıkarılınca sağlık örgütleri ayağa kalkmiş,
Vallahi bu örgütlerin hepsi darbeci, barış düşmanı, biraz daha az konuşsalar ne iyi olacak !!!

Yalova Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Özsümer, eski AKP’li belediye yönetiminin 2007 yılında Yalova girişinde bulunan Atatürk kaidesinin içine baz istasyonu yaptırarak bunu belediyenin yan bir şirketi olan Yalova Çevre ve Eğitim Vakfı (YAÇEV) AŞ aracılığıyla kiraladığının ortaya çıktığını açıklamış . Basın toplantısı düzenleyen Yalova Belediye Başkan Yardımcısı Özsümer, 2007 yılında Kocaeli yönünden Yalova girişindeki işlek karayolunun tam ortasına konulan baz istasyonun Atatürk bulvarı kaidesiyle kamufle edildiğini söyledi.
Atam nelere kadirsin. Herkes bir şekilde senden istifade peşinde...

Tokat’ta şehit düşen askerlerden dördü daha toprağa verildi. Cenaze törenlerinde hükümete tepki yağdı İskenderun’da şehit babası, Başbakan’ın gönderdiği çelengi göstererek, ‘çıkarın o yazıyı’ diyerek bağırmış.
Yorum yok...

Tokat'taki adi saldırıyı malum örgüt üstlendi.
Yahu ne bekliyordunuz ey ... neyse...

Dünyada 100 milyon kopya satan “Da Vinci Şifresi” kitabının yazarı Dan Brown İstanbul’a geldi. Atatürk Havalimanı’nda sempatik tavırlarıyla ilgi odağı olan Brown, “Heyecan verici bir ülke olan Türkiye’de bulunmaktan mutluluk duyuyorum” demiş.
Vay be adam bizde ne şifreler bulur yaza yaza bitiremez...

Kalın sağlıcakla... 

Salı, Aralık 08, 2009

zor günler

Dün, bugün gene sıkıntılı günler memleketimiz için.  Hain ve adi bir elin attığı  bir molotf kokteyli ile yanan genç kız günlerce sürdürdüğü yaşam mücadelesine yenik düştü. 18 yaşındaydı, yetersiz eğitim yapısı içinde harcanmamak için, okulun verdiği dersler yetmediğinden dersaneden dönmekteydi. Otobüsten iniyordu. Bir kahpe elin attığı patlayıcı onu ömrünün baharınba, bu dünyadan, sevdiklerinden aldı götürdü.

Onlar ise vatani göravlerini yapan 7 gencecik adamdı, umutları, istekleri, sevdikleri vardı, kalleşçe pusuya düşürüldüler, yan gelip yatmıyorlardı, şereflice askere gitmişleri her vatandaşın yapması gerektiği gibi... öldüler..... belki de hayatlarında ilk defa uçağa bindiler bugün tabutları içinde, elem oldu keder oldu....

Bunların hesabını kim verecek,  bu mu açılım ? bu mu kardeşlik ?  ama şimdi birileri çıkıp i "bu eylemi biz tasvip etmiyörüüüz bünü  kardeşiği bozmak isteyen mihraklar birileri yapıyüüür" falan demesin rica ederim karnımız tok... Hadi o öyle diyelim ( ki bence kimin yaptığı belli)  etraftaki taşlı ,sopalı, molotoflu, eylemleri kim yapıyor, yaşları 18 in altında diye çocuklara taş verip kim attırıyor,  hangi kalleş el....

Açılım açılım, al sana açılım, şimdi dert bin oldu, eskiden birbirlerini Ahmet, Mehmet diye bilenler şimdi o Türk, bu kürt diye bilir oldu. Tıpkı bir zaman demokrat partili, halk partili; sağcı, solcu ; dinci, laik olduğu gibi gene bölündük gene birileri ve öbürleri olduğumuz gibi...

Böyle şey mi olur, sen yıllarca Türkiye'nin öyle bir sorunu yok de sonra secimlere bir yıldan az kala o bölge oylarının avcılığı, liboşların cici biciliği için açılım de adı da belli değil içeriği de....

Böyle mi olur, kimse bir sıkıntı yok demiyor, ama açılım parti mevzuu olmaz olamaz olsa olsa devlet mevzuu olur onun için de belki binlerce âkilin kafa kafaya vermesi çalışması lazımdır. Bunun neticesinde tam bir mütabakat ile karar alınmalıdır. Kimse bana birileri milliyetçilik yapıyor da demesin, zira karşıda tamamen bir ırkın milliyetçiliğine soyunmuş parti ve illegal örgüt var esas onlar kafatası milliyeti yapmaktalar....

Aklıselim dostlar, demokrasi konuşabilme rejimidir, konuşmak gerekir, konuşmayı sadece bir cihetten görmemek, her söze hemen, barış düşmanı, hain vs gibi kulplar bulmamak gerekir. En önemlisi yurt içindeki barışın o yurdun yer köşesindeki insanının içine sinmesi, kimsenin aklında soru işareti kalmaması gerekir. Bu gibi işler parti politikası değil devlet politikası olmak gerekir. 

Perşembe, Aralık 03, 2009

köşe yazarları daha az yazsın hatta hiç yazmasın ( ama hepsi mi)

Başbakan Bay Recep T. Erdoğan, partisinin Meclis’teki Grup Toplantısı’nda köşe yazarlarını eleştimiş ve demiş ki: 


"Geçmişte bir köşe yazarı haftada bir ya da iki kez yazardı. Ama şimdi her gün... Yarım saatte bir köşe yazısı yazabiliyorlar, ne kabiliyetli insanlar. İş bu noktaya geldi. Bunların yaptıkları, açık bir tahrikten başka bir şey değil. Bu tezleri ileri sürenler millet, devlet, barış düşmanlarıdır. "


Bay Başbakan, demokrasiden sıklıkla dem vurur, bizzat kendisinin ne denli demokrat olduğunu, partisinin fikir ve görüşlerinin tam demokrasiden yana olduğunu beyan eder. Ne güzel beyanlar, ancak konular üzerinde konuşmamak anti demokrasinin temelini teşkil eder. Demokrasi bir konuşma, fikir beyan etme kültürüdür. Birilerinin susmasını isterseniz bu defa demokrasi algılamanız birileri tarafından değişik yorumlanır.  Üstelik siz, sadece sizin fikirlerinize karşı çıkanların susmasını, konuşmamasını, yazmamasını isterseniz, bu defa iş adeta diktatörlük rejimi gibi algılanır. Ve dahi siz kendi fikirlerinizi savunanların her gün hatta belki günde bir kaç kere yazmasını arzuluyorsanız bu defa durum daha da fercaattir.


Yok canım buna inanmak istemem olsa olsa Bay Başbakan yanlış anlatmış yada bir kısım duyan kulaklar yanlış duymuştur.


Olur mu öyle şey hiç, yani sizin fikirlerinize uymayan vehautta muhalefet eğilimi gösteren herkes "tahrikçi", "devlet, millet ve barış düşmanı" hatta "darbeci" olarak fişlenecek, yok canım hiç böyle düşündüğünü zannetmiyorum... 


Yok daha neler. Allah allah ve minel garaip....

Salı, Aralık 01, 2009

güne bakış

Bayram tatili bitti, keyifli geçirilen günlerin yanında gene bildik bayram tatsızlıkları yaşandı. Her kurban bayramında olduğu bibi kendini yaralayan kasaplar, kaçan hayvanlar, arka bacakları kesilip yerde sürünürken adeta infaz edilen zavallı inekler, unutamadığım resim ise bir kişinin kesilen kurbanı videoya çekmesiydi... Kredi kartı ile ( yani borçla, taksitle) alınmış hayvanlar... Tabii ki bol bol trafik kazası ve de nispeten azalmış kanlı manzaralar tekrarlandı. Neyse geçmiş bayram kutlu olsun....

Garibime giden bir konu var sizlerle paylaşayım, sık sık şehir içinde uzun süreli araba kullanıyoırum, genelde haber radyolarını dinliyorum. Bu radyoların ekonomi bültenleri gerçekten adeta bir başka dünyalı gibi davranmaktalar.... Bol bol, İstanbul ve diğer şehirlerin borsa analizleri, şirket durumları çapraz vesaire kurlar, analizler analizler, sanki yurdum insanının tamamı borsada oynamakta, refah artmış herkez paralar içinde yüzmekte ve de bilmem neresi borsasının durumuna göre bunların tabiri ile "pozisyon almakta". 
Gerçek bu mudur?  bugün yayınlanan TUİK raporlarına göre milyonlarca insan yüzbinlerce aile açlık sınrında, memurlar, ( ne zamandan beri grev hakkı yasa dışı oldu ise) grevlere gitmekte, emeklilerin durumu içler acısı... Dünyanın en pahallı benzinin kullanıyoruz,elektriğie doğal gaza içinden çıkılamayacak zamlar ensemizde....

Neden güncel ekonomik halimiz ile ilgilenmezsiniz ağalar, zannederim diğerleri hakkında fikir yürütmek daha havalı, gaz ile bez ile tuz ile, grevler le, emeklilerle uğraşmak avam kaçıyor herhalde...

Başbakan, birşeyler anlatıyor, ben anlattıklarına bakarak herhalde başka bir ülkede yaşıyorum diyorum. Üstelik kendi yaptıklarını yada yapamadıklarını değil de muhalefeti anlatıyor kendi açısından...Bir muhalefet lideri her şey hallolmuş ta kendisine Başbakan küfür etti mi etmedi mi diye dudak okutmak ile meşkul.. Deniz bey güzel konuşuyor ama muhlif olan halkı oy verme sırasında harekete geçirecek projeleri halka inandıracak şekilde anlatmıyor....

Millet birbirinin telefonlarını dinliyor.... Şimdiye kadar hiç düşünmediğimiz yanı başımızdaki komşumuzun etnik kimliğine göre yeni nefretler büyüyor.... Türkiye kurulduğu andan bu iktidara kadarki büyüme hızı ortalamasının, bu iktidar döneminde altına inmiş..... Bunlarla uğraşan yok, hayal dünyasında bir iktidar ve yetersiz muhalefet vah vah vah....

Bir sözüm de bizim her bir halimize b...k atan yabancılara ve de özellikle İsviçre vilayetine, biz darülacezesinde kilisesi, sinagogu, camisi olup hepsine aynı gözle bakmış bir asil milletiz, bize karışmayın bizi  karıştırmayın, iki minare için düştüğünüz yüz karası duruma oturup ağlayın.