
Ne kadar da güzeldir, özellikle sabah kahvaltısında, şöyle insanın isteğine göre hazırlanmış bir yumurta....
Ne kadar lezzetlidir, ona taptaze ekmeği banmak, sarısını patlatıp, onu ekmeğe emdirmek ve büyük bir afiyetle yemek.
Ben, belki de annem sebebi ile çocukluğumdan beri bayılırım bu tabiatın muhteşem olayına.
İşte belli yaştan sonra, özellikle yumurta ve bilhassa onun bayıldığım sarısından ayrılmıştım. Genetik yapım ve kararsız tansiyonum nedeni ile kolesterolüm normal olmasına rağmen doktorların kesin kararı ile yıllar önce yumurtayı neredeyse tamamen kaldırmıştım hayatımdan.
Daha sonraları yetti deyip sene de çok çok 1-2 yumurta yer olmuştum, ama her yediğimde sanki zehir yiyormuşum gibi bir içsel sıkıntı ile.
İşte bu muhteşem gıda artık aklandı, doktorlar, onun abartılmamak kaydı ile ama muhakkak yenmesi gerektiğini söylüyorlar, özellikle omega-3'ten zenginleştirilmiş yumurtanın nerede ise kalp dostu olduğunu...
Elbette, bol tereyağında kızartarak veya bol sucuk ile ya da çiğ yenerek değil.
Tavada ise az bir miktarda sıvı yağ ile ya da tefloda tamamen yağsız olarak ya da en iyisi rafadan yani haşlanarak..... Çocuklara her gün bir tane büyüklere haftada 2-3 adet....
Ohhhhh yahu çok şükür çocukluğumdan beri en sevdiğim şeylerden birine gene kavuştum, daha doğrusu artık yediğimde suç işler gibi değil tamamen keyif alarak... Kayısı... rafadan.... çılbır..... daha neler neler....
Tüm annelere tavsiye çocuklarınıza fast food yedireceğinize her gün bir yumurta yedirin.
Sağol Doktor Öz, güzel haberlerin (Yogayı da tavsiye ettiğin) için....