Salı, Eylül 29, 2009

düşünceler

Tokuşma

Sabah iskeleye doğru yürüyordum, bir kısım genç erkek öğrenci de vapurdan inmiş orada bekleşiyor, arkadaşları ile buluşuyorlardı. Saçlar başlar tam tekmil, bir kısmı okulun bordo tişörtlerini giymiş, bir kısmı da gömlekler dışarıda yaka bağır açık kravatlar, bağlı ama tamamen gevşetilerek aşağılara sarkmış vaziyette, nasılsa işte bir şekil moda :) gençlik işte. Zannederim özellikle amerikada bazı gençler de böyle giyinmekte....
Bu gençlerin birbirleri ile karşılaşmalarındaki durum ise garip, hepsi el sıkışıp ciddi bir ifadeye bürünüyor, sonra kafalarını tokuşturuyor, sesleri ve aksanlarını değiştirip " merhaba" laşıyorlar. Tabi sonrasında unutup normalleşiyor ve gündelik genç insan konuşmalarını yapıyorlar.
Zaten koskoca adamların sokak ortasında öpüşmeleri bile yeteri kadar komikken bir de bu "tos atmalar" hepten gülünç.

Vapur-Motor mezalimi (zulmü)

İDO' ya bağlı Şirket-i Hayriye'nin pardon şehir hatları işletmesinin, insanları alık yerine koyarak bazı seferlerde yolcu motorları ile taşıma yapmaları devam ediyor. Adada pek çok imza toplama ve karşı çıkma faaliyetleri de aynı hızla devam.
Diğer taraftan vapur saatleri hepten komik, düşünün akşam bir vapur saat 19:30 da diğeri ise 21:30 da aradaki iki saat birşey yok, üstelik yolcu motorları da vapurlarla aynı saatte kalkıyor. Yani bazen bir saater yakın zaman beklemek zorunda kalıyorsunuz. Hadi İDO, CHP'ye oy verdi diye adalıları cezalandırıyor peki motorculara ne oluyor orada bir sürü motor belkiyor ama kalkan yok....
Üstelik bğyğk motorlar vapur niyetine İDO' kiralandığından, neredeyse kayık büyüklüğündeki motorlar ile yolcu taşınıyor. Motor tıkabasa dolduruluyor. Koridorlar çanta bavul dolu, çıkışlar tamamen tıkalı, maazallah bir kaza olsa, ciddi bir felaket yaşanır. Ama hacıbaba usulü sistem böyle çalışıyor. Vah vah.....
İDO ya vatandaş olarak yaptığım bilgi alma yazısına halen cevap alabilmiş değilim...

4 yorum:

Tanya's dedi ki...

Toslaşıyorlar evet ya..bizim millet enteresan..

Idoya gelince..dün gece bir ara dedik..kaza olsa naparız.."boğularak ölürüz"...ancak..

enne dedi ki...

Bırakın gençleri, kocaman sakallı bıyıklı adamlar kafalarını tokuşturuyorlar bazen, onlara bakarken gülmek istiyorum. Hemen aklıma -nedense- koçlar ve keçiler geliyor. İdeolojik bir selamlaşma şekli için tuhaf geliyor bana. Bence yine de kabul edilebilir diğer taraftan, düşünsenize, kurt gibi uluyabilirlerdi de.

Ersin dedi ki...

hakikaten sevgili komik bir hal,
İDO'mu boşver allahaşkına, adalara ceza vermeye devam bugün en kalabalık saatte Adalar-Kadıköy-Kabataş seferine koydukları vapur da minicikti...

Ersin dedi ki...

Enne,
koca adamları tokuşması gerçekten de komik
ya adeta amrekalı gibi görünen gençlere ne demeli kılık kıyafet ayrı telden selamlaşmak ayrı teldem...