Fırtına :
Dün malûmunuz sıkı bir lodos fırtınası vardı, sahil yolunda giderken, o sakin denizin kızınca neler yapabildiğini gördük. Şehir içinde cıvar ağaçlar deliler gibi sallanmaktaydı. Aklımıza ada geldi acaba orada durum nasıldır dedik sevgili ile içimizden.
Malum çarşamba bugün adaya gitme günüm, sabah kalkar kalkmaz camdan dışarı özellikle de denize baktım, hava nispeten sakin, deniz ise biraz yatışmıştı. O an, acaba mı ? düşüncesinden sıyrılıp, adaya gitmemek olmaz dedim.
Sevgili beni iskeleye bıraktı; adaya selam söyle beni özlesin dedi.... Çok şükür vapur yerine konan adeta gecekonduyu andıran motor ile değil de eski dost vapurla adaya geldim hafif sallantı vardı ama sıkıntı yoktu.
Ada, adeta dünkü fırtınadan yorulmuş kendisini topluyordu. Belli ki epey delirmiş rüzgar buralarda. Eve gittim, bahçe kapısı otlarla dolmuş, herzaman bakımlı olan bahçe bu defa yaprak içindeydi.
Eve girince, camlardan bir sıkıntı olmamakla beraber, balkonda kıyamet kopmuş olduğunu gördüm. Tüm sandalyeler etrafa saçılmış, masa yerinden fırlayıp ters dönmüş, yukarıdan asılı fenerlerin bir kısmı uçuşmuş, ama en garibi, çok eskilerden kalma ve de ferforje salıncak, bakon demirlerine savrulmuştu.....
Toparladım tabi herşeyi. balkonda güzel güneşin altında bir kahve içip keyif ettim ....
Sevgiliye not: selamını ilettim, ada da seni özlemiş....
Milli Maç:
Herşeyin b....kunu çıkartmakta üzerimize yok, şu milli maç için alınan tedbirlere bunların komikliğine bakın, neymiş kırmızı-beyazdan başka bez sokulamayacakmış, kalın ispirtolu kalemler stada sokulmayacakmış. Maçı polis ve asker okulları talebeleri ve uygun görülen bazı zevat izleyecekmiş. İnanılmayacak bir resim bu...... İşte demokrasi olarak nerede olduğumuz, işte baskı, işte korku, korku neden üstelik kendimizden. Kendimizi gene suçlu gösterir duruma geçtik başarı ile..... Konu ile ilgili olarak lütfen Yılmaz Özdil'in muhteşem yazısını şurayı tıklayarak okuyun :http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12684346.asp?yazarid=249&gid=61
Fatih Terim :
Gene bakıyorum da yazarı çizeri yorumcusu herkes atıp tutmuş, yahu sadece "sağol hoca, güle güle" diyebilsek.....
Mektup:
Mektuba cevap geldi, ilgililer buluşacak, gözümüz aydın. Kamera falan gibi pürüzler var ama, gene bize bir gündem bol bol lafı güzaf .....
Yahu millet krizden kıvranıyor, millet aç, işadamları intahar ediyor, Türkiye global krizden en çok etkilenen üçüncü ülke....... daha pek çok has konu var rica ederim....
Hello world!
5 yıl önce
14 yorum:
Aaaa...salıncak parmaklıklara mı kavuşmuş...hahahyt..sandalyeler heryere dağılmıştır..en güzeli de üzerine içilen kaffe olmuş.
Mektuba yanıt biraz cetrefelli oldu...bakalım ne olacak?
İmparator kendinden emin gitti ama..
Milli maç ise akıllara zarar..hemen okuyayım Ozdili..
birilerine hakaret etmeyi hiçbir şekilde tasvip edemeyiz tabi ki ama fatih terim maalesef yaptıklarıyla, tavırlarıyla ve açıklamalarıyla bu ülkede çoğu kişinin (ben dahil) antipatisini kazanmıştır. önemli maçlar öncesi gerginlikten beslenerek takımını motive etmeye çalışan, adeta savaşa hazırlar gibi takımını hazırlayan (isviçre maçında yaşananları hatırlayalım), eleştiriye tahammülü olmadığı için savaş açan, kadro tercihlerinde kişisel saplantılarından kurtulamayan bir teknik direktörün eleştirilmesi çok anormal bir durum değil bence
vallahi sevgili, balkon tam bir savaş alanıydı ama kahve ve de o güzelim hava tertemizzz şahaneydi
yılmaz özdil gene döktürmüş..
valla ben terim i çok rahatlamış gördüm herhalde bşr bildiği var
Siyah Ulan,
antipati sempati son derece kişisel kavramlardır, ayrıca olaylar sıcakken yapılan yorumlar asla yeteri akdar gerçekçi değildir. milli maçlarda geriliniyorsa elbette gerilimdem istifade edenler olur. Üstelik bu şahıs zaten 2008 kupa dönüşünde ayrılmış o zamanki federasyon alayı vala ile aman gitme demiş,üstüne yeni federasyon gelmiş onlar da göreve devam ettirmiştir.
Terim hakkındaki kişisel antipati/sempati düşüncem bende saklı ama benin dedemek istediğim bir linç kampanyası yerine serince güle güle demeyi bilebilme olgunluğudur.
ben de zaten linç, hakaret..vs tasvip etmediğimi söyledim ama terimin de bugüne kadar yaptıklarının görmezden gelinmemesi gerekir, bu nedenle eleştirilmeyi sonuna kadar hak ediyor. nasıl şimdi duyarlı oluyorsanız ona yapılan linç kampanyası için, zamanında sırf kendisini eleştirdiği için basını hedef gösteren, osman tanburacının bıyıklarıyla fantezi yapacak kadar bayağılaşan terimin de yaptıklarına duyarlı olmamız gerek.
antipati/sempati tamamen kişisel kavramlardır demişsiniz ama bir kişi için sokaktaki 10 adamdan 9u aynı şeyleri söylüyorsa biraz oturup düşünmek gerek bence..
bence nesela birinin "bayağılaştığını" söylemek te yeteri kadar hakaret sayılır, terim'in, osman tamburacı ile arasındaki ilişkinin ne olduğunu bilmiyorum. bakın bu konuda anlaşamıyoruz, elbette yorumlar yapılmalı ama gene söyliyeyim, imparator demeye de lüzum yok, linçe de, sadece güle güle demek yeterli zaten en iyi yorumcu tarih o kimin ne olduğunu yazar.
aralarındaki ilişki ne olursa olsun (ki olayı biraz takip ettiyseniz osman tamburacının yaptığı tek şeyin mesleği gereği fatih terimi eleştirmek olduğunu görürsünüz) telefon açıp o iğrenç küfürleri etmenin izah edilecek hiçbir yanı yoktur, bu hareket- hele ki bunu bu ülkenin milli takım teknik direktörü yapıyorsa-en hafifinden bayağılıktır. eğer bu söylediğimi o kişiye hakaret olarak görüyorsanız siz de bloğunuzda başta iktidar partisi ve istanbul büyükşehir belediyesi olmak üzere birçok kişiye ve kuruma hakaret ediyorsunuz. madem tek yapmamız gereken başımızdaki kişilerin yaptığı skandalları, hataları görmezden gelip sadece yaptıkları hizmetler için teşekkür etmek sizden de aynı şekilde bundan sonra tayyip erdoğan, kadir topbaş..vs ye bol teşekkürlü postlar yazmanızı bekliyoruz..
Siyah Ulan,
Kızmışsınız,
peki en başta size yorumunuz için teşekkür ederek başlıyayım.
Bu arada olayları takip falan etmiyorum iyi bir futbol izleyicisi değilim sadece genel manada konuşuyorum
Çok nadiren izlerim futbol fanatiklerine de hayret ederim elbette bu benim kişisel görüşüm
:)
hayır kızmadım, sadece sizin daha önceki yazılarınızı okumuş biri olarak haksızlıkları, yanlışları her zaman eleştirdiğinizi bildiğim için bu olaya böyle bakmanıza şaşırdım sadece biraz, yoksa herkesin kendi görüşü en nihayetinde..
fanatiklik konusuna gelince profilimden de anlayacağınız üzere beşiktaş taraftarıyım fakat asla olaylara siyah-beyaz gözlüklerle bakmam aksine en çok ben eleştiririm kendi takımımı ve doğru & güzel olan her şeyi de ilk ben alkışlarım hangi renkten olursa olsun. nasıl fatih terim ülke tarihinde kazanılmamış (ve uzun süre kazanılmayacak) başarılara imza atarken onu alkışladıysam daha önceki yorumlarımda verdiğim örneklerde olduğu gibi kendine ve bulunduğu mevkiye yakışmayacak hareketler yaptığında da eleştireceğim. eleştirdiğim noktalar da zaten futboldan çok olayın insani ve sosyal boyutuyla alakalı, aynı sizin değerlendirmeleriniz gibi
saygılar..
son olarak futbol genelde "bir topun peşinden koşan 22 tane adam" şeklinde değerlendirilir ve insanların niye bu kadar tutkuyla futbola bağlandığını anlayamaz kimse. böyle düşünenler için (siz de sanırım bu gruba dahilsiniz) serdar akar'ın dar alanda kısa paslaşmalar filmini izlemelerini tavsiye ederim, filmde de anlayacağınız gibi "hayat fena halde futbola benzer"...
Sevgili Siyah ulan,
samimiyetle ifade etmek isterim ki fanatiklik konusunuda yazdığımın sizinle serrece alakası yok, söyleyeceğim söz şahsınızı ilgilendirse samimiyetle )elbette edep dahilinde size bizza yazarım) gerçekten de fanatiklik benim anlayamadığım bir konu, ben arada bir ""futbolu"" seyrediyorum, tuttuğum takım kazanırsa memnun oluyorum ama karşı takım tuttuğum takıma güzel bir gol atarsa onu da keyifle izliyorum. kızmışsınız dememdeki sebep ise benim daha önceki yazılarımda bazı kişi ve kuruluşlara hakaret ettiğimi söylemeniz, zira sizin üslubunuzu gayet iyi biliyorum beklemediğim bir ithamdı... elbette yazdıklarımda yanlışlıklarım oluyordur ama aldığımhukuk formasyonu nedeni ile hakarat sayılabilecek cümleler ve/veya göndermelerden imtina ediyorum. benimki olsa olsa muhalafet olabilir...
Sevgiler
fanatiklik konusunda bireysel değil genel bir değerlendirme yaptığınızı biliyorum, sadece nick & profil resmi olarak dışarıdan buna benzer bir profile sahip olacağımı düşünenler olabileceği için ek bir bilgi olarak verdim
hakaret etme konusunda ise tabi ki sizin gibi bir hukukçuya ahkam kesmek için söylemedim o cümleleri; sadece benim milli takımın başında olan bir insanın (hele ki fatih terim gibi çok önemli bir kariyere ve saygınlığa sahip birinin) sırf eleştiriye tahammülü olmadığı için bir basın mensubuna bütün kamuoyu önünde o tarz iğrenç küfürler etmesini bayağılık olarak değerlendirmeyi bir hakaret olarak sayıyorsanız aynı şekilde sizin de farklı kurum ve şahıslarla ilgili yazılarda buna benzer (az ya da çok) ithamlarınız olmuştur o zaman onları da hakaret olarak sayabileceğimizi söyledim. ben zaten kişi olarak yapmadım o değerlendirmeyi, yapılan eylem için kullandım o tabiri. ha gene de sizin gibi bir liste yok elimde hukuk formasyonuna uyuyor ya da uymuyor diye kendi mantığım çerçevesinde yaptım bu değerlendirmeyi
Dostum Siyah Ulan,
Ne nikiniz ne de semboller ile hiç bir bağlantı kurmadığımı hatırlatırım. katıldığım yada katılmadığım yorumlarınıza da her zaman değer veririm.
Keike sadece mantığımız ile yazabilme özgürlüğüne sahip olabilsek, o zaman hiç bir sorun kalmazdı. ben gene de yazdıklarıma imkan olduğunca azami dikkat ediyorum, bıurakın mantığı gönül neler yazmak istiyor ( hiç te sinkaflı ya da bayağıca olmadan) ama maalesef mümkün olmuyor.
Selamlar.
Yorum Gönder