Benim çocukluk ve gençliğimde Istanbul'da yapılan pikniklerde bir sepet ve içinde evde hazırlanmış soğuk yiyecekler olurdu. Mesela, kuru köfte, katı yumurta, sağuk sandviçler, sigara ya da muska börekleri, nadiren z.yaglı dolma gibi. Meyve olur ise elma gibi kolay yenecek şeyler tüketilirdi. Minimum çöp oluşur, kullanılan servis malzemeleri ve örtü evde yıkanmak üzere bu mütevazı sepete konur dönülürdü. O zaman et daha da ucuzdu allaha şükür et alacak paramız da vardı ama kimsenin seyyar köfteci dükkanı gibi gezme tabiatı yoktu. Herneyse, pek çok şey gibi piknik kültürümüz de değişti....
Yazları bulunduğumuz Heybeliada ile ilgili güzellemelerimi bilirsiniz. Tabiatı itibarıyla dünyadaki cennetlerdendir.Yüzölçümüne oranla en yoğun ormanlık alan adamızda bulunur. Bol ve gür ağaçları, coğrafi yapısı bakımından dik yarlarla denize ulaşan ormanları muteşemdir. Her gün her saat resim çekseniz gene doyamazsınız. Bilhassa Anadolu yakası kıyılarından baktığınızda ormanlık alan olarak görünen doruğunda Ruhban Okulu'nun da bulunduğu 85 metre yüksekliğimdeki Ümit ya da Papaz Dağı isimli tepe ve sahili adanın diğer yerlerine nazaran iskelelere daha yakındır.
Batı kıyısında Değirmen Burnu da bulunur, ki burada adanın şu anda da görülebilen tek değirmen kalıntısı vardır. İskelelere yürüme mesafesindeki bu mesire yeri özellikle cumartesi ve pazar günleri bolca günübirlikçi ağırlar. Elbette yukarıda sözünü ettiğimiz mangal yakma işlemleri de burada bolca yapılır.
Düşününüz ki mangal ormanın içinde yakılmaktadır. Al gözüm seyreyle.....
Heybeliada'da çıkacak bir orman yangını tabiat felaketinin ötesinde adeta bir kıyamet olur. Ne yazık ki orman işletmesi kendi içinde böylesi bir eyleme izin vermek gafletindedir.
Resimlerde, orman içinde mangal verileceğine ait tabelayı, orman işletmesinin burada ateş yakmayın tabelasının altındaki mangalları ( pisliği de cabası) ve bu ormanın denizle kavuştuğu sahilin güzelliğini görmektesiniz.
Ne diyeyim Allah islah etsin. (resimleri tıklarsanız daha büyük görebilirsiniz)
Bu notu bir gün sonra yazıyorum Adalar belediyesi dün itibarıyla mangalı yasakladı ....
6 yorum:
Çok haklısın. Ama yalnız Adalar değil, Suadiye sahilinden ufak ufak başlayarak, Pendiğe kadar bütün sahil büyük bir köfteci dükkanı. Ardındanda çöplük.
Gençliğindeki pikniklerden bahsetmişsin, İstanbul ozamanki İstanbul değil ki. Hatta İstanbul artık İstanbul değil.
Ersin Bey,merhaba.
Özgürlük Parkı'nı bilirsiniz,Göztepe'de.Orada MAngal yapmak yasak.Ama ne yapıyorlar biliyor musunuz?Parkın etrafındaki bir yola arabalarını çekiyorlar.Yolun kenarında mangalını hazırlayıp,parmaklıklar arasından etleri servis edip,sözüm ona piknik yapıyorlar.Biz elimizdeki çöpü ,çöp tenekesi bulana kadar metrelerce taşıyalım,millet olduğu yere bırakıp gidiyorlar.Sinir oluyorum.
Bide Kınalıadayı düşünsene..
Ha bu arada mangallı yaşam zannederim almış olunan göç sonucudur..mangalı matah birşey zannedip yakıyorlar..bir nevi ocakbaşı hehehe...
Benim en rahatsız olduğum konu ise arta kalan çöplük..biliyorsun Alişle akşamları orman yürüyüşü yapıyoruz ve pazartesileri orman yürüyüşü oluyor sana çöplük yürüyüşü.
haklısın abi, haklısın... ne yazık ki değil..
Sevgili Pınar, her işin b...nu çıkartmakta üstüne olmayan hala göçebe bir toplumuz. Özellikle Özal döneminden sonra avamlık milli tabiatımız oldu
Sevgili Kınalıada daha da beter durumda evet orada öndeki açık plajdan denize diren himmetler arkadaki evlerin balkonuna bahçesine işiyorlarmış....
evet ormanın hali ortada...vah vah
Yorum Gönder