Salı, Mart 31, 2009

18 mart......



Gene epeyce ara vermişim , hemen bir toparlama yapmalıyım....

Önce 18 mart yazısı sırada 28 ve 29 mart yazıları var...

Malum, 11-12 mart tarihlerinde Dedem Org.Cevap Paşa sergisini açmak , oradaki tören ve toplantılara katılmak üzere sevgili ile Çanakkale'ye gitmiştik.

Bir hafta sonra bu defa 18 mart törenleri için, Valilik ve Boğaz Komutanlığı'nın protokol davetlisi olarak Çanakkale'ye gittik ....

Tarihin hafta arasına gelmesi ve işlerinin yoğunluğu nedeni ile beni hiç yanlız bırakmayan canım sevgili maalesef çok istemesine rağmen gelemedi.

Ben de küçük kızım Alara'yı yanıma alarak sabaha karşı yola çıktık. Keyifli bir sürüşle sabah Çanakkale'ye vardık.

 18 mart  stadyumunda Başbakan, Bakanlar ve devlet erkanıyla birlikte, şeref tribününde yerimizi alarak muhteşem törenleri izledik. Bir kere daha göğsümüz kabardı.

Elbette şu andaki en küçük torun olan kızım Alara'nın da ilk defa böyle bir ortamda olması önemliydi, protokol kurallarına uygun ve düzgün davranışı ile  göğsümü kabarttı....

Daha sonra bize verilen özel bir izinle Abide'deki törenlere katıldık. muhteşemdi, Bu zaferin önemi itibarı ile zannederim bizim en azından Anzak'lardan bin kere daha fazla önem vermemiz gerekmektedir.

Bu güzel güne bizi davet etme inceliğini gösteren  Çanakkale Valiliğine, bizzat Çanakkale Boğaz Komutanı Amiral  Sn Serdar Dülger'e, Oradaki organizasyonda Kurmay başkanı Dz.Kd.Albay Sn Cem Günaydın'a, Dz Ütgm. Sn Sadullah Kaynarçeşme'ye ve her zamanki gibi kadim dostumuz Ahmet'ciğimize teşekkürler ederiz.

Nice yıllar usanmadan gedip her defasında kahraman Mehmetçiğin destanını bıkmadan usanmadan dinleyerek göğsümüzün kabarması dileği ile.

Salı, Mart 24, 2009

veee 15 maaaart









aralık ayıydı nerede nasıl yapalım, orası .... burası... küba.... amsterdam... roma...

.....

istemedik .... imkan vardı ama yapmadık...

Bir ocak günüydü, Heybeli'de indik vapurdan... bir el bizi hiç düşünmeden Halki Palas'a götürdü... İçeri girdik, sanki sıkça yaparmışız gibi.... Konuştuk, aklımızda herşey tamamdı... Gene de Büyükada'ya da gittik, sevmedik mekanları... Halki Palas, sanki ev gibiydi... O gün 4 saat sonra eve döndüğümüzde kıyafet dahil herşey tamamdı. Ohh ne rahat...

15 mart 2008 orada evlendik... Bize göre pek keyifli idi, 50-60 kişiydik, yerli yabancı.... kasmayan, candan, keyifli bir kalabalık... Otel görevlileri hiç böyle keyiflisi olmamıştı dedi... yedik ,içtik, şarkılar söyledik... candan, gönülden keyifle.... gece uyuduk hep beraber orada, sabah kahvaltıda hep birlikteydik gene, daha sonra Heybeli kıyısı çaybahçeleri hep bizden birileri ile doldu öğlen üzeri....

Teknemiz ayrılırken, hüzünlendik.....

Bir sene geçti... şükür mutluyuz, altından kalktık bazı şeylerin.... Daha da sağlam olduk....

Haydi dedik gene gidelim, evimize gelmiş gibi ağırlandık... güzel yemekler yedik, martı sesleri ile uyandık...keyif ettik.... ertesi gün ayrılırken, " bir dakika dediler bir sürpriz var"... O koskoca salonda bir ufak masa Halki palas'ın o güzelim pastalarından bize özel yapılmış... üzerinde bir mum kutladılar bizimle birlikte... gözlerimiz doldu... mutlu olduk.... 

Daha nice yıllar hep orada hep mutlu olarak buluşmak üzere çıktık.......

Canım Sevgili, nice yıllara hep birlikte hep mutlulukla eksilmeden artarak.....sağlıkla, keyifle, aşkla....

Teşekkürler Bülent Bey, İsmail Bey; Bahar Hanım, ve Halki Palas'taki tüm ekip ve Koko......... İyi ki varsınız....


Cuma, Mart 20, 2009

11-12 mart


















Epeydir yazı yazmamışım bloga. Bunun başlıca bazı nedenleri şunlar :

Öncelikle hobim olan model trenciliğinde, yapmakta olduğum diorama iyice zamanımı almakta boş kalan zamanlarımı bu şekilde yoğunlaştırıyorum. Zira sevgili ile geçecek zamanlarımı hobilerime her zaman keyf ve mutlulukla tercih ederim. Ancak günün içindeki boş zamanlar hobiye ayrılınca bu defa blog eksik kalıyor. 

Diğeri ise son günlerdeki yoğun sosyal faaliyetler ve bunu için de sıkça seyahat nedeni ile ev ve ofisten uzak kalma meselesi. 

Şükür ki bu uzaktan kalmalar hep güzel ve keyifli şeyler için olageldi.

11-12 mart sevgili ile Çanakkale de olduğumuz zaman, sevgilinin blogunda çok güzelce toparlayarak aklattığı  gibi,  Çanakkale Kahramanı namı ile anılan ve 18 Mart Çanakkale zaferinin komutan olan dedem Rahmetli Org Cevat Çobanlı adına hazırlanan sergi için Çanakkale'ye  Boğaz Komutanlığının davetlisi olarak gittik.  Serginin açılışını Ben, Sn Vali ve Sn Boğaz Komutanı birlikte yaptık.

Daha sonra Kuruculuğunu Cevat Paşa'nın yapmış oldupğu 18 Mart İlköğretim Okulu Müdürlüğü bizi ağırladı, binlerce öğrenciye takdim edildik Sn Vali yardımcısı Sn İlköğretim Müdürü güzel konuşmalar yaptılar ve bize plaket verdiler, sağolsunlar şeref verdiler.

Daha sonra Cevat Paşa tarafından o bölgede bulunduğu yıllarda yaptırdığı 7 okul ve 2 çeşmeden bazılarını gezdik. Özellikle Sarıcaeli köyündeki 3 sınıflı ve halen faal olan okul gözlerimizi yaşarttı.  Bu köyün Muhtar'ına ve okulun adını bilmediğim ve o gün tanışma fırsatım olmayan tek öğretmenine kendisi ile en kısa zamanda irtibata geçeceğimi hatırlatarak çok teşekkür ederim.

Unutulmaz güzel anılar ile geçen bir zaman oldu bizim için hem kıvanç duyduk hem gözlerimiz doldu. Sözlerle tarifi mümkün değil. Boğaz Komutanlığı bizi el üzerinde taşıdı, sergi ise muhteşemdi, şu ana kadar yaklaşık 6000 kişinin gezdiğini zannediyorum.

Bizi bizzat makamlarına ağırlayarak şeref veren: 

Çanakkale Valisi Sn Abdülkadir Atalık 'a

Çanakkale Boğaz Komutanı Amiral Sn.Serdar Dülger'e

Kurmay Başkanı Dz. Kd Alb. Sn.Cem Günaydın'a

Serginin her aşamasındaki son derece hassas ve mükemmel çalışması ile Çanakkale Deniz Müzesi Komutanı Dz Alb. Sn. M.Haluk Çağlar'a

Bizi en güzel şekilde ağırlayan Sn Deniz Orduevi Komutan ve görevlilerine

Sn Vali Yardımcısı'na

Sn İlköğretim Müdürü'ne

Sn Çanakkale Belediye Başkanı'na

Aydın insan 18 Mart İlköğretim Okulu Müdürü Sn Hüseyin Arslan'a

Bir Cevat Paşa hayranı ve araştırmacısı olan, bu serginin oluşma fikrinin sahibi ve destekçisi, ileride çok güzel mevkilerde göreceğimize inandığımız tertemiz dürüst ve akıllı insan, Cumhuriyet genci, Sn Ahmet Yurttakalan'a

Sonsuz minnet ve şükranlarımızı arz ederiz.

Büyük önder Atatürk'e, Dedem Org Cevat Çobanlı'ya ve Çanakkale savaşlarında görev yapmış, sağ kurtulmuş olan, gazilik ve şahadet mertebesine ulaşmış olanların hepsine tanrıdan rahmet dileriz. 

Ve elbette tüm bu organizasyonun oluşunu temin eden her zaman dimdik yanımda olan hal ve tavrı ile tam Cevat Paşa gelini, sevgili canım  eşim Tanya'cığıma her zaman hep yanımda olması mutluluklar içinde bulunması temennisi ile binlerce öpücük dolu teşekkürler ederim

Bugünkü yazı biraz resmi oldu ama konunun önemi bunu gerektiriyor.....

Resimleri yorumsuz olarak olarak koydum zaten anlaşılıyor. Resim yerleştirmekteki beceriksizliğimin kusuruna bakmayın lütfen....

Daha sonra bazı yazılar ile o gün yaşadığımız bazı detayları da anlatacağım.

Bundan sonraki postlarım 15 mart ve 18 mart olacak...

Herkese sevgiler