Perşembe, Mart 29, 2012

tarih meselesi

Geçenlerde dedim ki; mesela Hitler'in iktidara gelişini, gelirken nasıl demokrasiyi kullandığını, sonra nasıl gitmediğini, gitmemek için neler yaptığını, hükümeti, devleti nasıl kendisileştirdiğini.. 



O dönemde başlangıçtan itibaren muhalefeti, muhalefetin ne hale getirildiğini, tarafsız basını ve ne hale getirildiğini, muhalif basın ve onun ne hale getirildiğini, aydınları, solcuları,sanatçıları, falanları irdeleyip, sonunda nasıl muhalefetsiz güllük gülistanlık tek başına bir yönetime dönüştüğünü ; ama sonunda başına gelenleri yazayım dedim. 


Eh bunda ne var,tarihi bir gerçek, hem de yakın zamanda cereyan etmiş bir olay.....  


Abim; "evladım yazma" dedi.......



Peki dedim, mesela daha yakında olan şu McCarty dönemini yazayım, hani neredeyse herkesin potansiyel komünist olduğunu herkesin bir örgüt üyesi olarak düşünüldüğünü, dönemin aydınlarının, sanatçılarının, sosyalist hatta sosyal demokrat olanların başlarına gelenleri, hatta idam edilenleri... yazayım.... Sonra bu dönemin bitişini ve şimdi nasıl anılmakta olduğunu....


Eh bunda ne var,tarihi bir gerçek, hem de yakın zamanda cereyan etmiş bir olay.....  


Abim; "evladım yazma" dedi.......


O Abim ki,  fikirlerine çok kıymet verdiğim, adeta baba gibi biridir benim için, akıllıdıri bilgedir, vaktiyle şiirler yazmıştır kimse bilmez, 68 kuşağıdır, her şeyi yaşamışlardandır... Vardır bir bildiği....


"Peki" dedim


Yazmıyayım.....


İçim dedi ki "ben yazmıyayım, sen konuşma, sonra düşünmeyelim, öylece oturalım" ....


Sonra...


Yazma derken neler düşündüğünü biliyorum Abi...


Sana çaktırmadan gizli gizli yazacağım....


Kızma sakın....


Ne de olsa tarihi gerçekleri hatırlatmak lazımdır, aslıdan bu bir vazifedir...


Bakın o zaman propaganda afişleri pek hoş....




                               














o dönemde Hitler, "yerli otomobil yapın" demiş yapmışlar...




Hah bu da halkın seçtiği liste demek aha da gayet demokratik

"yeni" Almanya'yı oluşturmak için kurban oluruz gibilerinden bir durum, neymiş "yeni Almanya'imiş"


Hadi bu kadar yeter, herşeyi tarih yazar umarım tarihe yazılan şahıslar, aydınlıkla, şerefle, sevgi ve hürmetle anılır...

Salı, Mart 27, 2012

İki ilkokul, birkaç mesele

Uf.... Epeydir blog yazmamışım, özlemişim hadi bakalım artık biraz yazalım....


Malum son aylarda oğlum ile sokakları aşındırmaktayız, gözüme çarpan bir dolu şey var.


Ama özellikle şu 4+4+4 "ucubesinin" çokça konuşulduğu bu günlerde iki okuldaki olumsuzluklar dikkatimi çekti.


Elbette pek çok okulda daha nice nice olumsuzluklar vardır, ama bu iki okul benim için önemli, zira biri mahallemizin okulu diğeri ise gene mahallemizin üstelik te benim okulum.


Mahellemizin ve benim okulumdan başlıyayım İlhami Ahmet Örnekal İlköğretimokulu, ben bu okula ilk açıldığı sene girdim yani 1962-63 okuma döneminde, daha 5 buçuk yaşındaydım. Bir şekilde aldırmıştı valde hanım beni. O zamanın en modern devlet okullarından biriydi, sinema salonu, laboratuarı vs. pek çok şeyi mevcuttu. Eğitim kadrosu gayet iddialıydı. 


Neyse, bu okulun kapısından geçiyorum, bizim yıllarca girip çıktığımız bir ana kapı vardır, şimdilerde iyice modernleşmiş, kendinden açılan kapılar falan debdebeli bir kapı, girişte güvenlik, çok havalı. Ancak bu kapıda bir yazı var " öğrenci girişi yan taraftadır" ,o kapının ilerisinde okulun en köşesinde hani apartmanlarda çöp bidonu yeri falan vardır ya öyle bir kapı, aha işte öğrenci kapısı.


                                                Buyurun okulun kendi sitesinden kapının resmi


Hayret birşey yahu, efendi ! okulun en önemli varlığı onun öğrencileridir, O öğrenci olmazsa okul da olmaz. Acaba hangi şahıslar o debdebeli ana kapıdan girer de öğrenci giremez. 


Kimse okulun öğrencisinden kıymetli değildir .... Sayın Müdür lütfen O kapıyı öğrencilere açın, onlar okulun birinci sınıf vatandaşıdır, çok ayıpladım.....


Gelelim Mahallemizin okulu Yeşilbahar İlköğretim Okulu'na burada talebeye örnek olması gereken bir öğretmen var, her gün kırmızı renkli kombo gibi otosunu, yaya kaldırımına hem de yola dik ( yani neredeyse yarısı yolda kalacak şekilde ) parkeder... Teneffüslerde de otonun içine girip telefon görüşmelerini yapar....


Ayıp olmasın diye arabanın resmini koymuyorum


Haaa her iki okulun da feci bir hali var ki akıllara ziyan, her iki okulun da öğretmenleri, okulun hemen dışında kaldırımda toplaşıp adeta garden parti edasıyle sigara içerler, yahu arkadaş gene diyeceğim, sen öğrencine örnek olmayacak mısın? nasıl şeydir bu okulun girişinde kaldırımda ayakta elde çay bir elde sigara püfür püfür... Bu kadar çirkin bir manzara olur mu ? 


Her halde belediye dayanamamış Örnekal İlköğretim okulunun yol tarafındaki duvar parmaklıklarına sigara tablaları asmış söyleyecek laf bulamıyorum...