Cuma, Ekim 15, 2010

Türkiye kadın erkek eşitliğinde 126'ncı sırada

Üç çocuk yapması istenen hatta telkinde ziyade em redilen, evde oturtulan, okuması hoş görülmeyen, örtüler altına sokulmuş, örf adet vesaire gibi tanımlarla susturulmuş, baba, koca, ağabey ezikliği, mahalle ve toplum  baskısı ve töre tehdidi altında bulunan ülkemin, güçlü kadını yerin burası değil biliyorum ama kendini geçtiğin ülkeler ile kıyasla. Yerinden memnunsan iyi değilsen silkelen ve bu durumu irdele.
Unutmaki sıralamada seni geçen ülkelerde çok önce  haklar elde ettin, ama hakların her geçen gün gaspesilmekte...  
Haberi bir oku... Gene de sen bilirsin...


Dünya Ekonomik Forumu’nun kadın-erkek eşitliği konusunda yayımladığı yıllık rapor açıklandı. Başbakanı da bir kadın olan İzlanda, bu konuda yine başı çekerken Türkiye, 134 ülke arasında 126’ncı olabildi. Cenevre merkezli örgütün çalışmasında kadınların sağlık, eğitim, ekonomik güç ve siyasi temsil gibi alanlarda erkekler karşısındaki durumu ele alınıyor.


Listede kuzey ülkeleri cömert annelik ve babalık izinleri, yüksek eğitim standartları ve devletin sübvanse ettiği çocuk bakımıyla başı çekiyor. Birinci sıradaki İzlanda’yı Norveç, Finlandiya, İsveç, Yeni Zelanda izliyor. 134 ülke arasında geçen yıl 129’uncu sırada yer alan Türkiye, bu yılsa 125’inci sırada. Sağlık alanında 61’inci, siyasette 99’uncu, ekonomik katılım ve fırsat eşitliği konusunda 131’inci, eğitim konusunda da 109’uncu sıralarda yer bulan Türkiye’nin geride bıraktığı ülkeler Fas, Benin, Suudi Arabistan, Fildişi Sahilleri, Çad ve listenin son sırasındaki Yemen.


Listede İngiltere geçen yıl da olduğu gibi 15’inci sırayı alırken, ABD ilk kez ilk 20 ülke arasına girmeyi başardı. Fransa geçen yıl 18’inci sıradayken bu yıl 46’ya gerilemiş durumda. Bu gerilemenin sebebi olarak Fransız hükümetindeki kadın bakan sayısının azalması gösteriliyor.


Bu arada, listede ABD de gelişme kaydeden ülkeler arasında yer alıyor. 2009 endeksinin 31’incisi ABD, Başkan Barack Obama’nın yönetimde kadınlara daha fazla rol vermesi ve kadın-erkek arasındaki ücret farklılığının düşmesiyle bu yıl 19’uncu.


En kötüler ekonomi ve fırsat eşitliği Raporda tüm ülkelere bakıldığında, kadın-erkek eşitsizliğinin en düşük seviyede bulunduğu alanların sağlık ve eğitim olduğu görülüyor. Ekonomiye katılım ve fırsat eşitliği konusundaysa ayrımcılık en yüksek seviyede. Afrika ülkeleri arasında kadın-erkek eşitliği konusunda en ileri ülke 8’inci sırada yer alan Lesotho olurken, Asya’da bu konuda başı 9’uncu sıraya yerleşen Filipinler çekiyor. İrlanda’nın 6’ncı, Danimarka’nın 7’nci, İsviçre’nin 10’uncu sırada bulunduğu listede bu ülkeleri İspanya, Güney Afrika, Almanya ve Belçika izliyor.


Dünya Ekonomi Forumu kurucusu ve Başkanı Klaus Schwab, cinsiyet eşitsizliğinin düşük olmasının, ekonomik rekabetle doğrudan bağlantılı olduğunu, bir ülkenin büyümesi ve refaha ulaşması için kadınlara eşit davranılması gerektiğini vurguladı.


Türkiye geçen yıl da Katar, Mısır, Mali, İran, Suudi Arabistan, Benin, Pakistan, Çad ve Yemen’le birlikte ‘Toplumsal cinsiyet eşitliği bakımından en kötü durumda olan ülkeler’ arasında yer almıştı.

Cuma, Ekim 08, 2010

İstibdat devri

Tarih bilgilerinizi bir yoklayın, Osmanlı tarihinin son dönemlerinde, 30 yıl sürmüş bir istibdat dönemi vardır. Herkes bilir, çok belirli özellikleri vardır bu devrin.
Şöyle çok kısaca bir hatırlayalım....
Sultan Abdülaziz'in saltanatı zamanında 1870'den itibaren başlayan ve II. Abdülhamid'in padişahlığı süresince devam eden mutlakiyet rejiminin adıdır. II. Abdülhamid devrinde "istibdat" adı verilen şahsi yönetim, Meclis-i Mebusan'ın süresiz kapatıldığı 13 Şubat 1878'den II. Meşrutiyet'in ilanına yani 23 Temmuz 1908'e kadar devam etti. 30 yıl 5 ay 9 gün devam eden bu zaman içerisinde II. Abdülhamid, siyasi ve kanuni hakları kaldırmak için yeni kanun çıkarılması teşebbüsünde bulunmadığı gibi, bu hakları koruyan kanunların da yürürlükten kaldırılması için teşebbüste bulunmadı. Buna rağmen hürriyetleri baskı altında tuttu, özellikle Meclis-i Mebusan'ı süresiz olarak kapattıktan sonra, ilk işi basın hürriyetini kaldırarak ağır sansür koymak oldu. Kendi yönetimini benimseyen bir kısım gazete sahipleri ve gazetecilere çıkarlar sağladı. Mizah gazeteleri ve karikatür yayımı yasaklandı. Toplanma hürriyeti yok edildi. Hatta devlet adamlarının birbirlerinin evlerine gitmeleri bile yasaklandı. Hükumetin yetkilerini büyük ölçüde şahsında topladı. Kurduğu hafiye teşkilatı ile devlet memurları arasında tam bir korku ve endişe havası estirdi. II. Abdülhamid, Meclis-i Mebusan'ın tüm yetkilerini şahsında topladı. Abdülhamit'in hal'inden sonra 23 Temmuz 1908'de ilan edilen İkinci Meşrutiyet'le istibdat devri kapandı.
Allah allaah o dönem birşeyleri çağrıştırıyor ama ne?
Nereden geldi aklıma sabah sabah, gece iyi uyuyamadım, boğulur gibi uyandım iki kere acaba ondan mıdır??? 

Salı, Ekim 05, 2010

MEDİTASYON

KAIVALYA YOGASHRAM'DA MEDİTASYON SEANSLAR


Sevgili dostlarım,


Sizlerden gelen istekler üzerine meditasyon seanslarını programımıza aldık.
Yoga çalışmaları haricinde sadece meditasyon çalışmak isteyen dostlarımız ve elbette yoga programlarına devam edenler de bu programlara katılabilir.
Çalışmalar şimdilik cuma günleri saat 19:00 da Pınar Yüksel nezaretinde yapılacak ve yaklaşık bir saat sürecektir.
Her çalışmada kısaca uygulanacak meditasyon hakkında bilgi de verilecektir.
Yoğun bir haftanın ardında haftasonuna tertemiz bir zihinle başlamak için hepinizi bu çalışmalara bekliyoruz.
İlk haftanın meditasyon anafikri : "affetme" olacak...
Sorularınız olursa info@yogaturk.com adresine mail atabilirsiniz... 
Sevgiyle kalınız.
KYA/EA

Pazar, Ekim 03, 2010

Yi yavrum yi.....

Tweet tarzında bir not bugün; 
Reklamda çocuk bir amerikan pizzacısında, kılık kıyafet tam, annenne kılık kıyafet tamam modern bir kadın.
Ama annennenin söylemi köylü yi yavrum yi, neden hangi manada hangi espri ile.... gayet saçma, hiç beğenmedim, hiç.....
Aman şimdi bana gene abuk subuk yorumlar gelir efendim aslımız böyle falan diye hiç zahmet etmeyin... Doğrusunu bilip söylemek varken...saçmalamayalım...