Cuma, Nisan 30, 2010

güne bakış

**İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad da üç çocuk yapın dedi.... çok çocuk yapma tavsiyesini yenileyerek "İki çocuk yeter diye düşünürsek 40 yıl sonra İran diye bir şey kalmaz" dedi.
Ah be canım ya bu bana bir şey hatırlattı ama neyse...
haaaa benim de şükür üç çocuğum var ama sizin işinize gelmez be hacı...

Gözler günlerdir 3. köprünün güzergahı konusunda açıklama yapması beklenen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'daydı. Ve nihayet güzergah belli oldu. İstanbul'da 3. köprü, Garipçe ile Poyrazköy mevkiileri arasında yapılacak. Toplam maliyetin 6 milyar dolar, kamulaştırma maliyetinin ise 1,5 milyar dolar olması bekleniyor.
VAy be yapılan her köprünün yeni bir rant kapısı, daha fazla ve kötü trafik ve çirkin yapılaşma ile doğa katliyamı olduğu belli gitti İstanbul'un son güzelim yerleri. Geçmiş olsun

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, "Kıymanın perakende fiyatı 23.70 lira iken 19.60 liraya düştü. Toptan fiyatlarda da 17-18 bandından 14.5-15 bandına düştü. Bu önemli bir düşüş" dedi.
babalar bir et ithal ederiz haa dediler tüccar takımı tırstı.. ne mamlakatta yaşıyoruz be

İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, yarınki 1 Mayıs kutlamaları öncesi emniyet tedbirlerini yerinde denetledi. Çapkın, "Polisler de emekçidir. 1 Mayıs şölen havasında geçecek" dedi.
Haydi hayırlısı, umarım gene kadın tekmeleyen polis manzaraları olmaz...

Pazar, Nisan 25, 2010

23 nisan kutlaması

Her 23 nisan da çocuklar üst mevkilerin makamında sembolik olarak görev devir teslim alır (tabii son yıllarda traji komik olarak 20 yaşındaki koskoca "çocukların da" görev teslim aldıkları vakidir)....

Bu sene Başbakan devir teslim yaptığı yavrumuza demiş ki, "işte makam senin ister asarsın ister kesersin"..... Şimdi buna ben ne diyeyim, hmmmm en iyisi birşey demiyeyim susayım oturayım, evet evet konuşmayayım, söyleyeceğim şeyler düşüncelerimi anlatmaya yetmeyecek, sus be kul sus ve otur...

Yalnız birşey rica edeyim, olmaz ya, olur da birim minik oğlumuz Ali bir 23 nisan günü makamı devir teslim alırsa lütfen oğlumun aklına böyle şeyler sokmayın.... çok şükür ki kızlar büyüdü....


Ne başkanlık sistemi mi? bu ekiple mi? hmmmm.... gene susma hakkımı kullanayım, hala bireysel haklarım varken....

Not: Ali'nin ve sevgilinin sağlıkları yerinde çok şükür.....

Cuma, Nisan 23, 2010

23 nisan

Bugün 23 nisan bir büyük İnsan'ın imkansızı başarmak yolunda attığı adımların en önemlilerinden biri, cehalete terkedilmiş,esir,ezik ve kul bir halktan, başı dik ve özgür bireylerden oluşan insanlar farkındalığına ulaşmadaki kırılma noktalarından biri. Şimdi unutturulmaya çalışılan büyük silkinişin, tekke, zaviye, medrese karanlığından, bilgi, aydınlığa giden büyük devrimin emin basamaklarından biri.
Ne mutlu ki bizler hala bu fikirlerin pırıl pırıl aydınlattığı günlerde yaşadık, anamızdan babamızdan ihtiharla öğrendik....Böyle düşünen iki kız büyüttüm...
Bu gün Ali'mizin ilk 23 nisanı şimdi annesi ve ben ona da bu değerleri öğreteceğiz.
Nice mutlu 23 nisanlara şanla şerefle

Salı, Nisan 20, 2010

çok mutlu haber

Sevgili dostlarımız,

Bu gun cok mutluyuz, uzun zamandır beklediğimiz Alişimiz çok şükür dün sabah dünyaya geldi, bizi çok çok mutlu etti, hem sevgilinin hem de Bebeğin sağlığı yerinde, keyifleri de yerinde, pek çoğunuzun kalplerinin bizlerle olduğunu biliyoruz hepinize teşekkürler ederiz.

Sevgiler

Cuma, Nisan 16, 2010

Anayasa Meseleleri

Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki, anormal şartlar altında hazırlanmış bu anayasanın makul şekilde değiştirilmesinden yanayım.

İktidar partisinin, genel propaganda şekli, mağduriyet,gerginlik,turban, mağduriyet, gerginlik, İmam Hatip gerginlik, mağduriyet, statüko... gerginlik, mağduriyet... gerginlik... gerginlik.. ........ üzerine kurulmuştur. Yetmediği yerde galeyan kültüründen de istifade edilir....

Bu klasik durumu, daha İktidar Partisi başkanı ve Başbakan'ın ilk belediye başkanlığı seçimlerindeki tavırlarından bile hatırlıyoruz. O zaman Başka bir parti ve onun fikirlerini savunmaktaydı. Koskoca adamdı, fikirleri ne derece değişti bilmem, ama değişti dedi, halkın bir bölümü kabul etti, şunu unutmamak gerekir ki % 58 i de kabul etmedi.

İktidara geliş aşamalarındaki mağduriyet ve buna başkaldırı zihniyeti zaten malum, ayrıca şunu unutmamak gerekir ki yurdum insanı zaten solcu falan olmadı hiç sol oylar 70 li yıllarda patladığında dahi %30 u geçmedi

Herneyse iktidar partisi, yaklaşık 8 senedir muktedir, bu arada bir de sabıka kaydı var, nedendir bilinmez, bir anayasa furyası başlattı giderayak, sebepleri malum ama ilan etmiyeyim, eğer bunu anlamayan var ise bence Aziz Nesin'in dediği yüzdeye girer.
Ama bazen anlamak işe gelmez ve inkar edilir, olsun, edilsin ama gerçek ayan beyan ortada.

Zaten Başbakan'ın hap olarak adlandırdığı değişiklik meselesinde üç temel madde var, bu maddelerin nedeni, olası bir durum karşısında oluşacak zor durumdan kurtulmak amacını güdüyor, geri kalan maddeler ise herkesin kabul edeceği yani acı hapı tatlandırmak üzere konulmuş şekerlemeler....

Oysa yurdum insanı işsizlikle uğraşmakta, yurdum insanının işsizlik oranı, geçen sene aynı döneme nazaran %1 azalmış, sakın kimse işteeeeee işsizliği yendik demelere kalkmasın bunu ancak zeka düzeyi düşük yada yandaşlıktan gözü kör olanlar yutar.

Ocak ayında şehirdeki işsizlerin, yaklaşık 700.000 adedi, pes ederek köyüne baba ocağına geri döndü. yani ya kahveye ya da söğüt ağacının altında tünemeye İşte bu gidenler artık işsizler arasında görülmüyor. Belki tarımda istihdam olmuş gibi görünüyor ama onlar da bu işsiz dinenler, oysa ocak ayında tarımsal bir faaliyet yok malumunuz. Durum başbakan'ın tabiri ile işsizlikte "sanal" bir düşüş, yani gerçeklerle alakası yok.... Hani kişi başına düşen milli gelirim 10.000 doları aşması gibi sanal....

Yani efendim esas meselelerimiz bunlar iken bir anlamsız gerginliklerle iyice kutuplaştırılmaktayız. Bu kime ve neye hizmet eder düşünmek lazım... Bunlara çözüm bulacak birileri yok mu? elbette demokratik yoldan, çözüm üretecek kimse yok mu ???

Bunları hak ediyor muyuz ? bilmem siz düşünün....

Pazartesi, Nisan 12, 2010

iyi haftalar

İyi haftalar sevgili dostlar, İstanbul da hava bugün açık serin ama güzel bir bahar günü, umarım hepimizin haftası da böyle güzel geçer.

Sabah TV haberlerine bakarken muhterem Başbakan'ın bir sözü beni şaşırttı.
Diyordu ki, " Tükiyede sanal işsizlik var" aaaaaa nasıl canım, işsizliğin sanalı nasıl oluyor, inanılası bir söz gibi gelmedi kulaklarıma....
"Sanal işsizlik" bu herhalde ekonomi literatürüne yeni geçecek bir deyim olsa gerek....
Haa eğer şunu kastetti ise haklıdır, Türkiye de %13 oranında işsizlik görünüyor, ama bu aslında doğru değil, şehirden köye dönüp ailesinin yanına sığınıp gününü söğütağacına dayanmak mecburiyetinde olarak geçirenleri, iş bulmaktan umudunu keserek evde oturanları, ( asla hakir görmek amacı ile söylemiyorum) çöpten kağıt toplayarak geçinmek zorundakileri vs. katarsan gerçek işsizlik %21 dolayarında....
Sanal işsizlik.... tamam oldu....

Aynı bültende bir de şunu dedi Başbakan, "mahalle bakkalları AVM'lerin bayisi olsun"
garip bir durum yani esnaflık olmasın, esnaf vatandaş büyük şirketlerin bayisi olsun onlar ne derse o olsun.... Eh zaten yakında mahalledeki eczane de ortadan kalkacak ya....hmmm peki tamam...

Garip bir maç izledim dün, malumunuz maç ile kafayı sıyıran adamlardan değilim ama arada bir bakarım... Galatasaray oynuyordu, seyirci takıma küsmüş, ilk 5 dakika tezahürat yapmadı, her zaman olan pankartlar bu defa ters asılmıştı.
Seyirci kendi takımından bazı futbolculara aleyhte tezahüratlar yaptı, kimilerine de top geldiğinde yuhaladı ıslıkladı, sonra takım 4 tane gol attı, futbolcular da seyirciye koşup sevinmedi... Garip bir maçtı velhasıl herkes birbirine küs.....


Dün üniversite sınavı vardı malum, Tv de gördüğüm bütün çocukların sınavı iyi geçmiş, hepsi kolaydı dedi, iyi demek herkes girecek üniversiteye...

Pazartesi, Nisan 05, 2010

heyecan var tabii..

Haftasonu keyifliydi gene durmadık oradan oraya koşuşturduk.
Kah keyifle biryerlerde oturduk dostlarla, kah araştırmalarla geçti iki gün.....
Ama doğrusu bu ya gerçekte içimiz kıpır kıpır, cumartesi akşamı ablaları geldi Alişin baktık ki onlar da bizim kadar heyecanlı, bizde de birbirimize çaktırmadan heyecan her geçen gün de had safhaya ulaşmada...
Keyifli elbette, umarız sağlıkla, güler yüzle gelir... hepimize ve kendine mutluluk getirir...
Heyecanlıyız yahu...