Salı, Eylül 26, 2006

Sorular serbest

02.04.2006

Dostlarım,

Her zaman, yaptığım hatırlatmalar bazen sizleri sıkıyor biliyorum, ancak, kendimi alamadığımdan bunları yazmak zorunda hissediyorum kendimi, bazı şeyler ikinci, üçüncü, onuncu baskı oluyorsa özür dilerim, ama ben gene de yazmaya devam edeceğim.

Bu arada bildiğiniz gibi pek çok ortamda yoga çalışmalarına hocalık ediyorum ( kendimi bu şekilde adlandırmasam da çalışmayı ben yönettiğimden, böyle hitap ediliyor), elbette pek çok kişisel soru ile karşılaşıyorum. Vejetaryen miyim ?, Reenkarnasyona inanır mıyım ?, hayatım yalnız yoga ve meditasyon uygulamaları ile mi geçer ?, saçım neden uzun veya neden kısa ?, daha neler neler, dostlarım bunlar son derece kişisel sorular olduğu için ben kendimden örnekler vermemeye gayret ederim... Ancak yogaya ne cihetle baktığım ve felsefeyi nasıl yorumladığım konusunda, kendimden bahsedeceğim, kişisel olması bakımından affınıza sığınırım.

Çok uzun yıllardır, spiritüel çalışmalar ile iç içe olmuşumdur. Pek çok şeyler duymuş, okumuş ve yaşamışımdır, geri dönüp baktığımda, her insan gibi pek çok neviden durumlar ile karşılaştığımı, bu durumlar bazen aynı bile olsa bendeki etkileri ve gösterdiğim tepkiler değişiklikler göstermiştir. Bu bakımdan, işte budur herşey tamamdır demeden önce, onu test eder birbirine yakın sonuçlar alıp almadığıma bakmaya çalışır, kendimce bilimselleştiririm.

Elbette ki karşılaşılan olay ile; karşılaşma anındaki tecrübe birikimlerimiz, o andaki sağlık durumumuz, maddi manevi haleti ruhiyemiz, yaşımız, konuya karşı bakış açımız vesaire sebepler, fikriyatımızı etkilemekte, kararlarımızı tanzim ve tayinde değişik tavırlar sergilememize sebep olabilmektedir.

Spiritüel kitapları asla okunup bitirilmiş kitaplar olarak kaldırıp kenara koymam, kitabı defaatle okur ve her seferinde de yepyeni anlamlar ifade ettirmekte olduğunu müşahade ederim. Tekamülde hudut bulunmaması noktayı nazarından hareketle, bir mevzuda kanaatimi ortaya koymadan üzerinde çok çalışırım. Bazı mevzulardaki değişmesi zor olan kanaatlerim ise, ilgili konuyu pek çok kereler test edip aynı sonuçları almam neticesinde berraklaşır. Bu tarz mevzularda da tekraren geri dönüp bakmayarak yoluma devam ederim. Bizzat bu şekilde hareketle pek çok vak'a üzerinde kararlarım hasıl olmuştur.

Diğer yandan, yalnızca felsefenin hoş vadilerinde uçmamaya, üzerinde yaşadığımız dünya ve fiziksel yaşam konusunda da muhakkak tüm gözlerimi açık tutmaya çalışırım.

Takip ettiğim bilginin muhakkak, her vasattaki insan tarafından anlaşılabilir ve fiiliyata geçirilebilir olmasına, en azından bu günkü şartlar altında tamamen ütopik olup, gerçekleştirilmesi mümkün olmayanla da fazla vakit geçirmem... Felsefi bilgiler ve yaşam üzerindeki tesirlerinin önemine binaen, bilgi alma ve aktarmada da adil olmaya azami gayret sarfederim. Kimbilir ne derece hatalarım olmaktadır ama en azından, kendimce hassas davrandığımı düşünebilirim.

Bilgiden, bahsedip ben ilahi ve yüce varlığım edebiyatı yaparken, bilgiyi kendi çıkarım için kullanmam. Her zaman bilgiyi iletirken, onun hangi felsefeye ait bir bilgi olduğundan bahsedip, karşıt fikirler olabileceğini, bunlara saygım olduğunu açıklamaya gayret ederim.

Mümkün olduğunca, herkesi izlemeye çalışırım, hangi yolla olursa olsun, kimseyi rahatsız etmemeye gayret ederim. Kişiler benim düşüncelerimden, fikirlerimden, davranışlarımdan, sözlerimden rahatsız olmuşlar ise bu konuda onları ısraren rahatsız etmemeye, gerekirse benim fikrim budur deyip bu konuda onları sıkmamaya gayret ederim. Sonuçları her zaman iyi olmuştur. Fikrimin doğruluğu bana aittir, bir başkası bambaşka kanaatte olabilir. Fikrimi kabul ettirmek gibi bir hırs içinde bulunmam, fikirlerimin başkalarınca kabulunde muzaffer, reddinde ise mağlup hissetmem.

Dünyada neler olduğunu iyi takip etmemiz gerektiğine ve elden geldiğince dünya ve insanlığa hizmet etmek gerektiğine inanırım. Yurdumuzda, dünyada insanlar açlık içindeyken. Yurdumuzda ve mesela Darfur'da insanlar ölürken, güzel dünyamız küresel ısınmanın yokedici tehditleriyle başbaşa kalmışken gözlerimi kapatıp, bunlar hiç olmuyormuş gibi, tuhaf ritüellerle kendimi koza içine sokup soyutlayarak herşeyden uzaklaşmam. Gözüm yalnız, yoga kitapları ile mühürlü kalmaz. Her şeyi öğrenmeye,yaşamaya, tanımaya gayret ederim. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım, ne kadar ve nasıl yardımcı olabileceğim ise yalnızca benim meselemdir.

Tepe üstü ne kadar da güzel duruyorum, Tratak'ta saatler boyu bir kere bile gözümü kırpmadım falan gibi kişisel böbürlenmeler içinde olmamaya gayret ederim.

Tüm bunları neden yazdın diyeceksiniz, bana sorulan pek çok sorular oluyor, genellikle soruları alırken, değerli dostum Prof. Swamy' nin adını refere ederek, "sorular serbest, cevaplar garanti değil" diyorum. Pek çok konferans, söyleşi ve çalışmalara katılıyorum, burada bilmiş tavırlar sergileyerek, her şeyi çözmüş edalarında bulunmak hiç istemem. Burada yazdıklarım da tamamen, benim yoga ve spiritüel felsefeyi anlama ve yorumlama yöntemlerimdir. Bana faydası olmuştur.

Sevgiyle kalınız.

Ananda

Hiç yorum yok: