Pazartesi, Nisan 04, 2011

Bu kanunla, "Özel hayatın gizliliği suçları fiilen ortadan kalkacak"

Haberi Milliyetten okudum, genelde de her sitede aynı yazı var ama ben size ulaştırayım. Haberiniz olsun da ayağınızı denk alın.. Hatta allah hepimizi korusun ....


TBMM’ye gelen tasarı yasalaşırsa, bir internet sitesinde bir kişi hakkında yüklenecek bütün bilgiler haberleştirilebilecek. Hukukçular, buna, “Kişiye bir kez daha zarar verilecek. Kişi itibarsızlaştırılacak. Özel hayatın gizliliği suçları fiilen ortadan kalkacak” gerekçesiyle karşı çıktı

Yasadışı dinlemelerin önlenmesi ve gazetecilerin soruşturmaları haberleştirmeleri nedeniyle ceza almasının engellenmesi amacıyla çıkartıldığı belirtilen, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilerek TBMM Genel Kurulu’na sevk edilen tasarı yasalaşırsa, özel hayatla ilgili bilgilerin haberleştirilmesi suç olmaktan çıkacak.

İsmi bile bilinmeyen bir internet sitesine, bir kişi hakkında yüklenecek bütün bilgiler, burada ifşa edildiği gerekçe gösterilerek istenildiği gibi haberleştirilebilecek. Tasarının, ifşa ile ilgili bölümünün gerekçesinde, bu konuda hiçbir açıklayıcı bilginin yer almaması dikkati çekti.

NE GETİRİYOR?

Tartışılan tasarıda, şu düzenlemeler yer alıyor:
- TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek tasarı, TCK’nın yasadışı dinlemelerle ve adil yargılamayı etkilemeyle ilgili maddelerinde değişiklik öngörüyor.
- Tasarı ile özel hayatın gizliliğini ihlal, yasadışı dinleme cezaları artıyor.
- Buna karşılık tasarıda, özel hayatın gizliliği konusunda endişe verici çok sayıda düzenleme bulunuyor. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçları için “bu fiillerin hukuka aykırı olarak işlenmesi” kriteri getiriliyor. Tasarının gerekçesinde ise istihbarat faaliyeti çerçevesinde, hakkında suç isnadı bulunmayan kişiler arasındaki telefon konuşmalarının dinlenmesi ve kayda alınmasının suç oluşturmayacağı ifade ediliyor.

Gerekçede, bu kayıtların, soruşturma sonunda iddianameye konularak kamuya açık hale getirilmesinin de suç oluşturmayacağı vurgulanıyor. Bu durumda, hem suç işlemiş kişilerin özel hayata ilişkin konuşma ve bilgilerinin iddianamelere girmesi, hem de istihbari dinleme sonunda konuşmaları kayda alınan ve hakkında suç isnadı bile bulunmayan kişilerin konuşmalarının yayımlanması suç oluşturmayacak.

HABERLEŞME KOLAYLIĞI

- Tasarıyla özel hayata ilişkin görüntü veya seslerin ifşası, 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılıyor ancak ifşanın hukuka aykırı yapılmaması halinde ceza verilmeyeceği belirtiliyor. Tasarının gerekçesinde de kayıtların iddianameye girmesi “hukuka uygunluk” kriteri olarak gösteriliyor. Bu da özel hayata ilişkin görüntü veya seslerin iddianamede yer alması halinde istenildiği gibi haberleştirilebileceği sonucunu doğuruyor.

BİR KEZ İHLAL YETERLİ

- Tasarıya göre, haberleşme ya da özel hayatın gizliliği ihlal edilerek elde edilen kayıt, bir kere ifşa edilmişse, sonradan haber yapılması suç oluşturmayacak. Haber verme sınırları aşılmaksızın ifşa edilen yasadışı dinleme ya da görüntü haber yapılabilecek. Yasadışı dinleme kaydı, seks kaseti ve benzeri yasadışı materyallerin tamamı, herhangi bir siteye yüklendikten sonra haberleştirilebilecek.

AÇIKLAMA YAPMAK SUÇ

- Yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs suçunun kriterleri değiştirildi. Buna göre, “gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek için yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs” ceza nedeni olacak.
Mevcut düzenlemede ise taraflardan biri lehine veya aleyhine karar çıkartmak etkilemeye teşebbüs suçunun unsuru sayılıyor.

ÖZEL HAYATIN İFŞASI ŞU ANDA DA YAPILIYOR

Deniz Baykal’ın Avukatı Muzaffer Yılmaz: ’Tasarının yasalaşması halinde özel hayatın ifşası, iddianameye giren konuşmaların, dinlemelerin haber yapılması ve görüntülerin yayınlanması suç oluşturmayacak. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Yılmaz şu yanıtı verdi:
“Bu şu anda zaten yapılıyor. Yani bundan dolayı sadece gazetecilere ilişkin tazminat davası çıkıyor. Yargıtay, zaten basın özgürlüğü anlamında çok geniş yorumluyor. Tazminat davalarında da ceza davalarında da öyle. Kanun metnini gördükten sonra değerlendirmek daha doğru olur. Çıksın, kanunlaşsın ondan sonra daha detaylı değerlendirmek mümkün olur.”

OYSA; AİHM’NİN KARARI ÖZEL'İ KORUYOR

İtalyan Sosyalist Partisi lideri ve bir dönem başbakan olan Benedetto (Benito) Craxi hakkında 1994’te “Temiz Eller” operasyonu kapsamında çok sayıda dava açıldı. Craxi, bu süreçte Tunus’a kaçtı. İtalyan polisi Craxi’nin tüm görüşmelerini dinledi. Telefon kayıtları, savcılık tarafından mahkemeye delil olarak sunuldu. Savcı, bu telefon kayıtlarının bir bölümünü duruşmalarda da okudu. Bu kayıtlar basına da yansıdı. 1998’de 4 yıl ceza alan Craxi, yayımlar nedeniyle AİHM’ye başvurdu. Craxi, özellikle özel görüşmelerinin dava dosyasına konulmasının hak ihlali olduğunu savundu.

2000’de Tunus’ta yaşamını yitiren Craxi’nin AİHM’deki davasını ailesi sürdürdü. AİHM, davayı 2003’te sonuçlandırdı.

Kararda, Craxi davasında, basında çıkan bazı telefon görüşmelerinin tamamen özel nitelikte olduğu, suçlamalarla ilgisinin bulunmadığı ya da çok az ilgisinin bulunduğu anlatıldı. Konuşmaların yayınlanmasının “sosyal ihtiyaç”la ilgisinin olmadığının vurgulandığı kararda, “Başvurucunun haberleşmesine saygı hakkına yapılan müdahale orantılı değildir” denildi.

Kararda, görüşme tutanaklarının duruşmada okunmasının hukuka uygun olmadığı vurgulandı ve İtalya, Craxi’nin ailesine 6 bin euro tazminat ödemeye mahkum edildi. 



Yahu bu arada "Deniz Feneri" soruşturması ne oldu haberi olan var mı




Hiç yorum yok: