Perşembe, Mart 27, 2008

Ve düğün günü gecesi -2-

Evet hal böyle iken, sevgili Sybella ve Tanyam masaları hallederken ve de diğer yanda ben ve Dr Mete müzik organizasyonunu yaparken, İçimdeki ses tekne başı Zaferi aramayı söylüyordu saat 15:30 cıvarlarıydı normalde teknenin saat 15 te kalkması gerekiyordu. Zaferi aradım "valla 4 kişi var " cevabı ile karşılaştım. Allah allah yahu nasıl olur tamam trafik korkunçtur ama hala onca insan hala nerelerdeler diye telaş başladı bende.


Bu arada sürpriz olarak hazırladığımız adada atlı arabalarla düğün alayı organizasyonu da otelden sevgili İsmail bey tarafından ayarlanmıştı, arabalar 17:00 de gelecekti.
16:00 ya doğru Zafer'i bir kere daha aradım "aramaz olaydım", bana " hocam 7 kişi var hareket ettik" dedi nee dedim amanın biraz daha bekleseydin ( titrek ve incelmiş bir ses ile) makus talihime küsüp kapattım telefonu, DrMete'nin sonradan dediğine göre kıpkırmızı olmuşum, çok sıkılmıştım Mete kayboldu, bu arada Zafer tekrar aradı biz yaklaştık iskeleye bir kişi gönderiver de otelin alt kapısını açsın dedi.Oysa biz tepeden hiç bir tekne gelişi görmemekteydik. Bu arada, sevgili Sybella, çeşitli telefonlar yapmış, etraftan evet 7 kişiyiz haberleri almış oysa, canım Şebocum "yooo daha kalabalığız" şeklinde bir haber vermişti, anladığımız kadarı ile adi Zafer (şaka şaka) motordakileri kendine çete etmiş bize şaka yapıyordu. Ama hala daha kimlerin hakikaten geldiğini bilemiyorduk. bu arada Dr elinde çantası ile geldi, bir telaş tansiyonumu ölçtü, ciddileşen suratı ile "Ersin sen çık yukarı biraz dinlen" dedi ... bu arada tekne geldi, ama iskeleyi tam göremediğimizden kimler geldi hala belli değildi, Ve mutlu annnnn !!!! bir de baktık ki herkes gelmiş, daha sonra vapurla geleceğini söyeleyenler hariç.....




Hemen hoşbeş ettik herkesle sarılıştık Zaferi aradım bu arada en sonda yüzünde hain bir gülümeseme " adi judas" dedim gülüşüp sarılıştık. Müzik işlerini acilen sevgili okay, sevgili alp ve canım büyük kızım Ayşe'ye teslim ettim ve de rahatladım

Sonra daha hala vakit varken ben bi yukarı çıkiim dedim, doğruca odaya gittim, ayağıma bir eşofman takıp yatıım yatağa.......

Bu arada Canım Tanya yanında birkaç can dost geldiler "aaaa napıyosun dediler " valla Dr yat dedi yatıyorum dedim. Hemen aşağıya bir şişe şarap sipariş ettik ekip halinde oturup kadehlerimizi tokuşturduk.
Hadi dediler sen çık ta biz gelini giydirelim. Tamam dedim, oralarda zevzeklenirken Dr ile bir saate baktık ki giyinmiş olmamız lazım, Dr'un odasında 5 dakkada nasıl giyindik bilmiyorum, Bu arada yaşadığımız minik kriz de şöyle idi, ben nikah falan fasıllarından önce, gelinime yüzük takmak düşüncesindeydim, bunu kendi aramızda olmasını tasarlamıştım, başta Mete ve bunu duyan sevgili ays ve orada bulunan ekip ( Tanya'yı banyoya kapatmışlardı bu sırada) "katiyen olmaz nikahtan hemen sonra masada takarsın dediler" " aman diyim etmeyin" falan desemde kabul ettiremedim. Yüzüğü Dr aldı " ben zamanı gelince zana veririm" diyerek. Akabinde Dr beni alıp lobiye indirdi, herkesler yavaştan kokteyl havasına bürünmüş, ortalık sık ve güzel insanlarla dolmuştu. Bu arada Babası da Canım Gelinimi getirdi.....

Sonra Arabalara atlayıp bir gelin alayı yaptık, güneşin tam batışında adanın batı bıtnundan döndük, kıpkızıl ışıları o soğuk havada bile yüzümüze aydınlık verdi.Bu arada bizim arabada olan küçük kızım Alara ( gothicshark) binlerce resmimizi ve videomuzu çekmekteydi.

Kendisi foto ve video dan sorumlu devlet bakanı olmuştu. Tüm gece binlerce resim ve video çekti. Ertesi gün sağ kolu iptal olmuştu.




Araba turunun sona ermesi ile, otele döndük ve kokteyl faslı başladı, artık herkes sahane giysiler içinde çok şıktı, güzel bir servis ile Halki Palas'ın girişinden ana holüne uzanan, tarihi dokusu bozulmadan yenilenmiş alanda keyifli dakikalar başlamıştı. Sarılışıp öpüşmeler, tebrikler ve gerçekten büyülü bir hava oluşmuştu.






Bu arada sevgili nikah memuremiz, "cumhuriyet kadını" Selviye hanım da gelmişti, Bize belediye ile ilgili işlerimizde çok yardımcı olan yıldızay onu iskeleden, otele getirecek vasıtayı bile ayarlamıştı, sağolsun, biraz hoşbeş ten sonra nikah saatinin geldiğini bize hatırlattı.

Şahitlerimiz İlhan ve Didem, in şahadeti ile çok güzel hazırlanmış masada çok güzel sözlerle bizi "karı+koca" ilan etti.


Dünyalar bizim oldu, hep böyle geçmesini diledik içimizden......Bu arada Dr Mete, yüzüğü taktıktan sonra hemen arkamızdaki balkona çıkmamız gerektiğini söyleyerek yüzüğü verdi, öpüşme kokuşma faslını yapıp, balkona çıktık, acaba ne vardı ?

Orada toplaşınca kalp şeklinde bir kutu geldi, sevgili Ays ve Bubu iki adet beyaz güvercin getirmişler birine papyon diyerine de duvak takmışlar, Ays güzel bir konuşma ile bize güvercinleri verdi, papyon ve duvak çıkartıldı ve onlar en güzel dileklerimizle, adanın tertemiz semalarına salıverdik muhteşem bir duyguydu ( görgüsüzce atılan binlerce havai fişekten milyonlarca kat daha güzeldi)




Sonra içeri geçilip kokteyle devam edildi ve de tebrikler kabul edildi.

Yavaştan yemeğe geçilme zamanı geklmişti yemek otelin alt katındaki restoran bölümündeydi, masalar gayet güzelce ayarlanmış isimler sevgili sybella tarafından yerleştirilmiş, davetliler için hazırlanan hediyeler herkesin adına göre yerleştirilmişti, hiç bir karmaşa yaşamadan yerleşildi.

Müzik listesi şahaneydi, özellikle sectiğimiz 80'li yılların hepsi hit olmuş parçalarını yaklaşık 6 saatlik bir kayıtla toplamıştı Ayşem ve Okay, genede Dj koltuğunda Okay işi otoplay'e bırakmadan bütün bir gece ter döktü...

Sevgili ile dansımızı yaptık.




Keyifle herkesle sohbetleştik, herkes çok mutluydu, memnundu bu bizleri kat be kat mutlu etti, neş'emize neş'e katıldı, Yemekler açık büfeydi ve liste daha önce konuşulandan da güzeldi, Sevgili bülent bey ve İsmail bey bize istediğimizden de muhteşem hazırlamışlardı, Ahçıbaşı döktürmüştü...

Bir ara hızlıca dans müziği dinlerken, amanın dedik be inanılmaz ve hiç beklemediğimiz bir anda "şen ola düğün" çalmazmı?!! Tanya ile ben dona kaldım aman ne oluyor demeden masalardaki hekesin bir anda ortaya fırlayışına şahit olduk, daha sonra Ağrı dağını çaldılar, bu iki parçayı düğüne kendisi değil kalbi katılan sevgili oktay koydurmuştu sürpriz, Tanya'nın ağlamaklı ifadesi herkesin neşesini görünce neşeye dönüştü biz de ortalara çıktık, iki parçalık bu fasılın bitimi ile diğer müziklere dönüldü.



Bu arada Sevgili Okay, sahneye çıkıp Tanya'ya ithafen, Nick Cave'in "God is in the house" isimli şarkısını söyledi ( herhalde ancak orjinali bu kadar güzel olabilir) daha sonra Ayşe ile beni de davet etti, klavyede Okay, Gitarda alp, Başta ben ve mikrofonda Ayşe, güzel bir parça daha çaldık. Oradan bakınca herkesi görürsünüz, işte ben de herkes, hafif dolu gözler ile izlerken büyük bir keyfi gördüm yaşadım çok alkış aldık. ( sahnelere mi çıksak ne ???) :)
Daha sonra pastamız geldi, pek şık ve lezzetliydi, pastayı güzelce kesip birbirimize yedirmeyi de ihmal etmedik elbette....


Gece gerçek sevgi ve coşku ile devam etti. Hepimiz herkes mutluydu, bu bakımdan tüm misafirlerimize ne kadar teşekkür etşek az, davet ettiklerimizde bir iki kişi mücbir sebepler ile katılamadılar ama kalpleri yanımızdaydı....

İşte böyle bizler için bile rüya gibi bir günü geceyi ve ertesi sabahı yaşadık.

Ertesi gün hava güzeldi ve adada dolaşmaya çıktığımızda her köşede bizden birileri vardı, daha sonra iskeledeki çaybahçelerini adeta pasrellemiştik, neş'emiz keyfimiz devam etti..

Daha sonra gene otele dönüldü toplanıldı ve aslında 14 olan motor daatimiz 15.30 alındığından rahatça dönüldü gerçek hayata.....

Herkes varlıkları ile bizi çok mutlu etti, umarız biz de herkese kolay unutulmayacak bir haftasonu yaşatabildik, hatalarımız oldu ise affola.

Buradan, daha ilk gününden başlayarak bize sevgi, saygı ve mükemmel profesyonellik ile hizmet eden Halki Palas'ın başta Bülent bey ve ismail bey olmak üzere tüm ekibine teşekkür ederiz adeta evimizde gibiydik. Dostluklarını o sıcak ve güven veren havalarını hiç unutmayacağız.

Haaaa güvercinler ne mi oldu, sabah baktığımızda taklalar atarak otel üzerinde uçuyorlardı, hayvna dostu Bülent bey onların artık otelin koruması altında olduklarını nuntazaman yemleneceklerini bize müjdeledi....

Ne mutlu bize.
























21 yorum:

Verda dedi ki...

Sıkılmadan okudum... Çok eğlenmişiz ya... Sahtelik olmadığı için! Gösteriş olmadığı için! Siz olduğunuz için...

Ersin dedi ki...

Canım benim ya, hepimiz olduğumuz ve hepimiz tüm sahteliklerden uzak sevgi içinde olduğumuz için

Ersin dedi ki...

heyooo resimler süper olmuş canım sevgiliii ellerine sağlııııık
can aşk

Tanya's dedi ki...

Ya Verdacım,

Bizim evde bizbize gibiydikte ondan..itişisiz..kaprissiz..herkes o gece karşılıksız koşulsuz oradaydı..24 saatliğine..sevgi ile..ağlıcam galiba ühühüü..

Öok eğlenmişiz ya..resimde koydum bak

Sybella dedi ki...

Biz çıkalım kerevetine diyeceğim ama masal asıl şimdi başlayacak...AlişE anlatılmak üzere daha kimbilir neler yaşanacak sevgiyle...

Süperdi süper:))Hani nerede ise evlenmeye özendirdiniz diyeceğim...
P.S...GGÇ

Verda dedi ki...

Resimler, yeterli ve güzel olan bir yazıya tat katmış, tamamlamış adeta... sizin gibi...

Tanımayan biri yorumlarımızı okusa "len ne garip len, amma da bi taraflarını öpüyolar bunnar birbirlerinin" diyecekler...
hahahhahaaha
Ama öyleyiz ya, acaip bişi bu. Hakkaten de hissettiklerim bunlar ya...

Garip ama gerçek...

Bu arada, güvercinleri öpüp yolladığınızı bilmiyodum, bak bu da şahaneymiş. Aklım şimdi lobide ki moruk papağanda kaldı. O da gitmek ister miydi acep? (ŞAKA ŞAKA)

Ersin dedi ki...

Sybellam alişe de anlatacak çok şey çıkar, hele bi gelsi...
verdacım ya inanmazsın ama ben de o güzercinler sırasında o papağan ( adı Koko) ı düşündüm hahhaa

sinem (adacim) dedi ki...

Böyle şaka olur mu yahu?? Galiba masajların intikamı alınmış:))
Peri masalı gibi her şey, siz, konuklar, paylaşımlar...
Ayyy bitti mi şimdi? Arkası yarın yok mu artık? Yoksa yeni bir masal mı başlıyor? Baş kahramanı da Aliş olan. Hadi onu da okuyalım en kısa zamanda böyle zevkle...
Fotoğraflar süper. Her karede insan o heyecanı hissediyor. Ne güzel:))Aşk bu işte yaaa.

Ersin dedi ki...

Sinemcim sağol
aşk olursa masal hiç bitmez, aşk olursa aliş te olur, aşk olursa heyecan da olur mühim olan çok emek sarfedip aşkı hiç bitirmemek, kesin çözüm bu
güzel yazın için bin teşekkür

Taylan Sezginer dedi ki...

size çok yakıştı bu düğün:bu düğün size yakışırdı... :)

Ersin dedi ki...

canım barton!!

Tanya's dedi ki...

Canım Barton..sana da yakışacak bak..bekliyorum..hehe..ne kötüyüm di mi?

Aslı Cin dedi ki...

Harika anlatmışsınız, tekrar tekrar ve tekrar tebrikler...

Ersin dedi ki...

çok teşekkürler aslı

Taylan Sezginer dedi ki...

Benim de kafamda Büyükada Façyo vardı hep, bir de smokinimin altında kırmızı converse olmalı:İş üç nalla bir ata kaldı yani!!! :)

Ersin dedi ki...

:)

Tanya's dedi ki...

Ay ilahi Barton..at zaten var..nallar da benden hahayt

•°o İbrahim ve Ecem o°• dedi ki...

Supermis ya, hocam dilinize, ellinize saglik butun yazilari hic sıkılmadan okudum... Mutlulugunuz hep artsin, hep cogalsin cunku ikinizde etrafinizdakilere pozitif enerji veriyorsunuz, vallahi evlilikten artik korkmuyorum sayenizde;))

Ersin dedi ki...

barton alemsin yahu
sevgiliiiim canım beniiiiim
sağol ecemcim, evlilik şiddetle tavsiye edilir....

Sebnem'den dedi ki...

hocam ne güzel yazmışın ya...harika bir düğün dü...her şey rüya gibiydi..

Ersin dedi ki...

canım benim yahu özledim çok en kısa zamada görüşelim duyduğum kadarıyla c.tesi görüşecekmişiz işte bu iyi
hoşgeldin