Herkez kapitalizmin öldüğünü söyleyip duruyor, bu akıllara hayret ederim, kapitalizm asla ölmez arkadaşlar, ölmüş gibi yapar devleti sömürür beleşten serum bağlatır kendine ve gene canlanır hatta hiç hastalanmamış gibi yaşar, devleti falan hakir görür..
Ölse ölse şu son 10 yılın hastalıklı akımı olan neo-liberalizm ölmüştür, mevlam rahmet eyleye, o win win politikaları, sonsuz rekabet sözleri, dipsiz risk politikaları, hisse senetleri ile tahvillerle kurulmuş iskambil kağıdı kaleler yer ile yeksan. Merak ederim o neo-liberal yazarlar hiç utanır mı yooo asla utanmazlar. Gene yazarlar yüzler kasap süngeri ile silinmiş olarak.
Ortalıkta sereseri paranın bol olduğu dönemlerde, bol keseden harçamalar, çılgınca ve sonsuzca limitli kredi kartları, herşeyi kredi ile satmalar, herşeyi yıllar onceden fiatlandırıp almalar ne oldu? fossss. Para olmayınca o arsız petrol bile 140 dolarlardan 80 dolarlara indi alacak kimse olmayınca daha da düşer.
Oysa üretim ve emek halen mevcut, bilhassa bizim gibi artık üretimi ve emeği boşverip, umudunu japonyadaki, ev kadınının tasarrufuna fazla faiz vermek ve böylece parayı çekmek gibi bir hasta ekonumik yapısı olan devletler allah sonumuzu hayreyleye... Geçmiş olsun bitti o devri saadet.
Şimdi kişisel paranız malınız, mülkünüz varsa idare dersiniz, borç ile yaşıyorsanız durum acıklıdır.
Ne oldu neo liboş kardeşlerin kağıttan kalelerine, gitti hepsi, devlet baba hepsine ortak oldu, yani devlet kapitalist oldu şimdi. Yani bir başka deyişle karma ekonomik sistem geldi tekrar başa hani şu Özal'ın alay ettiği" öyle ekonomi olmaz, karma ekonomi, katır gibi eşek ile at çifteşmesinden doğan ve döl vermeyen bir yapıdır" demişti, çok değil 20 yılda ip çekildi.
Şimdi, Özallar, Theatcher'ler döneminde başlayıp, sonraki malum kişilerin zamanında devleşen sistem artık yok, belki de hiç olmayacak devletler gene bir gün özelleşmeler yapacaklar ve kasamıza şu kadar para koyduk diyecekler. Ama o devletlerin batanı satın alacak paraları var bizim gibi her türlü devlet malını satıp sonrada çulsuz kalmışlar değil.
Şimdi bizim elimizde çok sağlam dediğimiz bankalar var, hepsi yabancı, bakınız bir gecede adı hala Fortis kalsa da BNP oluverdi o da Türkiye Fortis'i cazip bulmazsa satacak, kala kala elimizde Ziraat Bankası ve Halk Bankası kaldı, onları da satmak için debeleniyorlar. Telekomumuz lübnan şirketi, devlet sektöründe, kağıt fabrikamız yok, şeker fabrikamız yok, demir çelik fabrikamız yok hiç bir şeyimiz yok, ama bunlar ilk krizde batarsa gene herşey devletin olacak tabi devletin onları finanse edecek parası olursa. O da borç alınmış bir para olduğundan hemen kaçacak..... Vah vah vah...
Hadi ordan liboşlar .......
Hello world!
5 yıl önce
9 yorum:
hocam sanırım yazdığın en güzel yazı bu:durumun vahametini anlayamaz insanlar çünkü bu yazı çok ÖFKELİ...o kadar boku çıktı ki bu işin, o kadar vahşileşti ki, seni bile öfkelendirdi- ki düşün sen bir tek bana öfkelenirsin:)
Bütün herşey bir bir satılırken kimse sesini cıkarmadı..aha sıra boğaz köprüsüne gelir mi diye konuşur olmuştuk...devlet artık kapitalist dediğin gibi hocam..devlet kapitalist halk ÖFKELİ..
olur mu sevgili herşeyin satılması zaten devletin politikası, sosyal bir devlette kamu sektörü tüccar olmaz, ama bizde herşey rantabilite üzerine kuruldu. elbette gereksiz hantal yatırımlar ve arpalık tabir edilen oy almak için oluşturulan işletmeler değil. Devlet elbette bazı ticaretin sahibi ve yönlendiricisi olmalıdır. sosyal devlet bunu gerektirir ama baksana bizde devlet eğitimi, sağlığı bile tüccarların eline buraktı. Ne kadar hazin
bartonum zaten bu konulara hep içten öfkeliyim ama iyice sömürülen devletin her şeyini tam kontrol altında tuttuğu, telefon dinlemelerde vesaire hiç bir özel hayatın bile kalmadığı devlet için vatandaştan ziyade vir vergi dairesi numarası olduğumuz bu çagda öfkelenmemek mümkün mü.
keşke bu öfkem sana sevecenlikle arada duyduğum öfkelere benzese
Dün Abbas Güçlü'nün programında bir prof vardı...
Yerlere yattım gülmekten..RTEyi yerden yere vurdu..Ekonomiden anlamayan insanların yapabileceği tek şey satmak satmak satmak dedi..daha neler söyledi...
En hoşuma gidende pırıl pırıl 20 yaşında ki çocukalrın gayet güzel sorular sormasıydı..
Millet aydı ama maalesef çooook geç kalındı
Ha birde %22 faizle aldığımız dış borçları kendi bankalarımıza %5 faizle borç veriyormuşuz..
bu nasıl bir hesaptır hocam ya...
merhaba ben eşinizin ve izin gizli okuyucularınızdanım. bu yazıya ses vermezsem olmazdı. gazete okumamaya, televizyon izlememeye çalışıyorum ama malum bir kriz varmış, öğrenmek istemesem de biliyorum. çok güzel yazmışsınız tebrik etmeliyim..
Sebocum valla durum bu allah sonumuzu hayr etsin
Funda tesekkurlericimden geleni yaziyorum hic cekinmeden
MaalesefDurum bu
Yorum Gönder