Cumartesi, Ekim 20, 2007

Gene referandum yazısı

Aslında bugün birşey yazmayacaktım, ama bazı oluşumlar beni gene yazı yazmaya itti. Demokrasilerde kişisel tavırların gösterilmesi gerek fikirlerin yazılı veya sözlü olarak beyanı ve gerekse de sandıkta tecelli eder. Sandık seçiminizi yapmış olduğunuz yerdir. Sandığa gitmek veya gitmemek te demokratik tavrınızın beyan edildiği noktadır.

Anayasamıza göre yurttaşlık görevlerinden biri de seçim hakkını kullanmaktır. Bunu daha da sağlamlaştırmak içim sandığa gitme zorunlu tutulmuş ve bu zorunluluk, gidilmemesi halinde para cezasına çarptırılmak müeyyidesi ile daha da sabitleştirilmiştir.

Mesela geçtiğimiz seçimlere gitmediyseniz cezanız 7,5 YTL idi. Maliye 8 YTL nin altındaki cezaları takip etmiyor. Yani geçen seçime gitmediyseniz birşey yok.. Ama dün yangından mal kaçırır gibi ani bir haber,

YSK buyurmuş :
- referanduma gitmeyenlerin cezası 17.5 lira ...
- neden ?...
- öyle işte katsayı değişti.
- Yapma yahu bunu neden böyle iki gün kala belirlediniz ?
- biz belirleriz.
- peki !

Bugün gazetede okuduğum pek çok yazı içinde bir yazının son paragrafını belki siz de paylaşmak istersiniz diye buraya alıntı yapayım dedim.

Bu günkü Cumhuriyet Gazetesi'nde Sn Mustafa Balbay'ın yazısının son paragrafı bu. burası özel bir blog ve bu bölümü aldığım için de Sn Balbay ve Cumhuriyet Gazetesi'nin hoşgörüyle karşılayacağını umarım.

.................
.................

Yarın referandum var.
Ben yurttaş olarak böyle bir oyunda yokum.
Bir başka anlatımla akp nin yaptığı ip oyununa benziyor. İp oyununda birbirine yakın güçteki iki taraf, ortadaki çizginin biraz gerisinden ipi çekmeye başlar. Karşısındaki grubu çizginin içine çeken kazanır.
Akp kendi tarafındaki ipi direğe bağlamış. Çekiyor gibi yapıyor... Karşısında cılız da olsa bir grubun olmasını ve ipi çekmesini istiyor.
Eğer sandığa gidiş %50 cıvarında kalırsa, akp nin karşısındakiler ipi bırakmış olur. akp de çekiyor gibi yaparken, oturma organlarının üzerine çökmüş olur.
Referandumu iplememek ciddi bir karardır!

Referanduma gitme gitmemeniz evet veya hayır verme kararınız hayırlı olsun, iyi hafta sonlları..

6 yorum:

aum dedi ki...

Sevgili Tanyacım ,elbette kantonlar da yaşama hakkına saygı duyuyorum hepimizin istekleri var :))
Ama önce birilerin bencil ihtirasları ugruna umutla büyüttükleri evladını kaybeden annelerin yangını dinsin ülkemizi olması gereken insani noktaya taşıyalım ondan sonra sana söz veriyorum motorla öncelik hakkı senin olacak ve tüm kendini bilmez önce insana sonra hayvana ve diğer canlılara deger vermeyen her insansı insani degerlere kavuşturulacaktır ...

Birşeyleri sadece hayal etmemek için anayasal hakkımı kullanarak elimi taşın altına koydum oyumu kullandım ... Her insanın dilediği özgür seçimi yapma ve yaşama hakkına saygı duyuyorum

Tanya's dedi ki...

Sevgili Hocam,

Bazı okuyucular zannederim motor esprimi cok ciddiye almış..yoksa beni tanıyan herkes benim de bu vatan için elimi taşın altına koyacağımı bilir..farkındalıkla ilgili tabiki algı da..küçük farkındalıklar düşük algıyı getiriyor olsa gerek...ve zannederim isteğimiz ülke düzenine kavuşmak için kimsenin sözüne ihtiyacımız yoktur..kendimizinki hariç.

Her ne ise bu sefer ben de elimi taşın altına koydum .. ve iplemedim referandumu..ciddi bir karardır..Bende oyunda yoktum.

Verda dedi ki...

Ben oy kullanmadım. !!!!!!!!!!!!!!!

Başka sözüm yok.

Ersin dedi ki...

Tanya'cım, haklısın, algı...idrak... şuur. Elini altına sokmuş olduğun taş ağır haklısın ama tavır mühim, hatırlatta bir ara sana "maydanoz" hikayesini anlatayım, çok güleceksin.
Verdacım yeteri akdar söz söylemişsin ya daha ne olsun
Devam yılmak yok

Verda dedi ki...

Yorum morum... Çok kıymetlisiniz ya... Ersin de Tanya da Sibel de Şebom da... Hepiniz yaaa...

İçimden geldiiiiiiii!

Ersin dedi ki...

hay sevgili Verda'mız sen de bizler için öyle
özledik tabi ayrıca