Perşembe, Temmuz 23, 2009

bir değişimin anatomisi

Sanmayın ki yaz tembelliğidir, bir başka yazıyı "copy/paste" yapıp buraya koymak...

Hiç değil ama Ahmet Hakan benim müşahade ettiğim bir konuyu ne de güzel yazmış, aslında dün koyacaktım bu yazıyı ama kendisinden, izin almak için mail attım, zannederi ya mail eline ulaşmadı ya da yoğunluğa geldi. Ben de hiç olmazsa aynı gün olmasın diyerek bugün koyuyorum.

 (Ahmet Bey, eğer sizin için uygun değilse bildirin hemen kaldırırım, hırsız durumuna düşmeyeyim....)

Bir değişimin anatomisi

ESKİDEN... 

Bir yerlere gelemezlerdi... Bir yerlere gelmelerinin önü kesilirdi... Birine “İslamcı” dendi mi, işi biterdi...


Şimdi...

Şimdi önleri açık... Bir yerlerden “İslamcılığa” bulaşmış olmak, başlı başına bir imtiyaz nedeni... 

Eskiden...

Meclis'te, TV stüdyolarında hep sıkıştırılırlar, hadleri bildirilirdi... 

Şimdi...

Onlar had bildiriyor...

Eskiden...

Hep alttan alırlardı...

Şimdi...

Hep üstten alıyorlar...

* * *

Eskiden...

İşçinin hakkını alın teri kurumadan vermekten söz ederler, “Bir lokma / Bir hırka” derler ve Ebu Zer gibi zenginlikten kaçınmaya çalışırlardı.

Şimdi...

“Baba ben derviş miyem / Hırkamı giymiş miyem / MÜSİAD'dan burjuvazi olmaz mı / Niye ben ölmüş müyem” türküsünü çığırıyorlar...

Eskiden...

Yeni bir ekonomik model peşinde koşarlardı...

Şimdi...

Düzenin ekonomik modelini babalar gibi uyguluyorlar...

Eskiden...

En küçük bir zam olayında ortalığı birbirine katarlar, zam yapan iktidara kan kustururlardı...

Şimdi...

Yüzlerinde aldırmaz bir tebessümle zam üstüne zam yapıyorlar.

* * *

Eskiden...

Eleştiri kabul ederlerdi... Ömer'in karşısına çıkan “sahabe”nin, “Seni kılıcımla düzeltirim ey Ömer” sözünü örnek verirlerdi...

Şimdi...

Kendilerine en ufak bir söz söyleyeni kılıçlarıyla düzeltmeye kalkıyorlar.

Eskiden...

İstişare yaparlardı... “Tek adam”a itiraz ederlerdi...

Şimdi...

“Tek adam” raconu kesiyor, hepsi “gık” bile demeden itaat ediyor.

Eskiden...

Yürekli aydınlar vardı... Taşı gediğine koyan... İtiraz eden... İsyan eden... Özgün yaklaşımlar ortaya koyan...

Şimdi...

Organik aydınlar var... İktidara bağlı... İktidarın borusunu öttüren... Kampanya yapan... 

* * * 

Eskiden...

Mazlum güzelliği vardı üzerlerinde... Herkeslerin üzerine çullanmasından kaynaklanan bir güzellik...

Şimdi...

Zalim iticiliği var üzerlerinde... Aşırı güvenden, özgüven patlamasından, kibirden kaynaklanan bir iticilik...

Eskiden...

Merhametleri vardı... 

Şimdi...

Sıfır tolerans...


4 yorum:

Sebnem'den dedi ki...

Özellikle ''organik aydın''benzetmesine çok gülmüştüm dün...
Ben pek sevmem Ahmet Beyi ama..Elimden geldiği kadar da okurum kendisini..
Dünkü güzel bir yazıydı doğrusu..

Tanya's dedi ki...

Ahmet Hakan diğer mahalleden biri olarak çok güzel özetlemiş tüm gelişmeleri..bizimle de paylaştığın için teşekkürler..

Ersin dedi ki...

evet şebocum ben e çok beğendim yazıyı o nedenle okumayanlar olmulştur diye buradada tekrar koydum

Ersin dedi ki...

sevgili ne güzel bir analiz, hangi mahalleden olursa olsun değil mi