Salı, Temmuz 20, 2010

balkon

Adada'ki fakirhanemizde keyifli bir balkonumuz var, 1950 lerden kalma evin en güzel yeri üç bir yanında geniş balkonunun olması.
Zaten bizi bu evde olmaya ikna eden de bu balkonlar idi.
Benim için balkonların her anı keyifli, Ali için bulunmaz nimet nerede güneş yoksa oradaki salıncak ya da hamakta uyuyor hava temiz...
Keyifli zamanlardan biri de geceleri sevgili ile karşılıklı oturup kısa bir süre de olsa bloglara bakmak, yazmak, yorumlamak.
Sonrasında ben oturmaya biraz daha devam ediyorum.
Karşıdaki inci dizileri gibi İstanbul'a bakıyorum.
Uçsuz bucaksız ışık noktaları, inen kalkan uçaklar, derinden şehrin sesi uğultu gibi geliyor...
mesela şu anda şehrin arkalarında şimşekler çakmakta acaba yağmur mu gelir....
Arada süzülen ışık selleri ile vapurlar....
Bilmediğim sabit ötüşlü bir kuş....
Uzaktan köpek havlamaları...
Hemen karşımdaki tepede Harry Potter şatosu misali gizemli Ruhban Okulu...
Sakin ve serin geceler oluyor...
Martılar dahi uyuyor belli...
İnsan sakinleşiyor...
Huzur buluyor...
Bay Başbakan'ı buraya davet edeceğim bir gece, gel diyeceğim otur, boşver korumaları falan gel rahat bir pantalon bir tişört, bırak kavgaları, şöyle bir bak, çay da veririm sana, biraz sessizce dinle, sakinleş, bak huzura ihtiyacımız var, ben burada huzur buluyorum, bazen saatlerce susuyorum hiç konuşmuyorum, bak ne güzel sessizlik, hani var ya sessizliğin sesini dinle...biraz huzur al biraz huzur ver, sabaha kadar otururum seninle hiç konuşmayız. Öylece otur soru da sormam sana, zaten sigara da içmiyorum, yeter ki bir ara ver biraz soluklanalım... Hiç bir talebim de olmaz birtek biraz huzur.... ne olur.....

12 yorum:

nebuchadnezzar dedi ki...

oğlunun 12 gemiciği oldu, sen ona gel balkonda otur diyorsun o adaları alır walla rahat oturmak için, çay içmek için Rize de ki çay bahçelerini, bardak için Şişecam ortaki şeker için şeker fabrikasını alır; yine de gelmez senin nacizane balkonunu düşünür hey hayat der ne alsakta bu fani dünyadan öbür tarafa götürsek... :DD::D:DD:DD:

Kirpikteki Gözyaşı dedi ki...

Yine çok keyifle aktarmışsınız düşüncelerinizi ve hislerinizi...Ben yıllar önce kardeşimin mezuniyetinde alkışlamaya bile layık görmemiştim...Bırakın ki ne balkonu ne sofrası...

basri dedi ki...

Ersinciğim, güzeyazmışsın amma,iki nokta var,
Bay olmaz sayın diyeceksin. nedir o bay, bey gibi birşey.
Senin balkon sükuneti dediğin, bütün syasileri olduğu gibi başbakanımızı da delirtir. Zira onlara polemik lazım, çaktırmadan birbirlerine hakaret lazım.
Bu nedenlerle sen balkonunda keyfine bak. Yaz dediğin gün gibi geçip gidiyor. Kış geldiğinde oraları özleyip, gevşeyen sinirlerini gündemle fazlasıyla gerersin,

Tanya's dedi ki...

Bir kadeh şarap verelim derim ben..üzüm yiyin demiş ya..ha üzüm ha şarap..bir kere tatsan diye..keyifle..

Ersin dedi ki...

Yorum için çok teşekkürler :)nebuchadnezzar

Ersin dedi ki...

Kirpikteki Gözyaşı Yorumuna teşekkürler :)

Ersin dedi ki...

basri... valla haklısın abicim,

Ersin dedi ki...

Sevgili, bu alkol istiyprsan üzüm ye gibi düşünceler daha nerelere de gidebilir ki faşizmin bayrağı olur.
Tamam Tamam çağırmıyorum arkadaşlar. zaten ben de bugün sinir içinde kaldım,

Taylan Sezginer dedi ki...

şu hissiyatı gerçekten yaşayabilse rte, daha iyi bir ülke olurdu burası.ama, hepsinden ötesi, daha iyi bir adam olurdu...

Verda dedi ki...

Ay acaip güzel kelimeler...cümleler... Bayıldım olumaya bi daha bi daha okudum. ohhhh birer kadeh içerken bizim içinde için...

Ersin dedi ki...

taylancım haklısın. ama zor

Ersin dedi ki...

verdacım sağol
artık hep birlikte üzüm yiyeceğiz malum