Cuma, Ekim 19, 2007

anayasa ve referandum kültürü

Muhterem başvekil, geçenlerde buyurdu ki, artık milletimiz referandum kültürüne alışsın. Muhterem. millet neye alışacağına şaşırdı yahu.
Siyasal Bilimler mezunuyum, üstelik te şu anda YÖK başkanı olanPro.f Dr. Erdoğan Teziç, bizim anayasa hukuku hocamızdı, ilk kitaplarımızdan biri Prof. Dr. Mümtaz Soysal hocamızın 100 soruda anayasa adlı eseriydi. İyi bir eğitim aldık, politize idi ama okuduk, bitirdik yaklaşık 30 yıl önce ama hala aklımızda bir çok bilgi vardır.

Unutulmamalı ki Referandum sistemi, siyasi bakımdan "doğrudan yönetim" sistemidir, oysa ki TC'nin anayasal yapısı ise "dolaylı" yönetim ve parlamanter sisteme göre yapılmış, fiilen de bu şekilde yönetilegelmektedir.

Eski Yunan'da şehir devletleri ( siteler) halkın doğrudan yönetimi ile yönetilmiştir. Hala daha minicik İsviçre'nin bazı kantonlarında doğrudan yönetim belediyeler bazında süregelmektedir. Burada da otobüs şuradan geçsin mi, sokak buradan dönsünmü gibi yerel olaylar için yapılır referandumlar.

Referandum muhterem'im dediği şekilde uygulanmaya başlanır ise halk kendini doğrudan yöneteceğinden bu durumda parlamentoya gerek kalmaz !!! yani sistem tümünden değişir ki bunu çok büyük mahzurları vardır.

Bu sebeple çocuk oyuncağı gibi referandumlarla yönetim olmaz. Üstelik "kızdım size alın bakalım referandum" hiç olmaz, iktidar olmak intikam alma yeri değildir. Olmamalıdır, zira unutulmamalıdır ki iktidar bir gün muhalafete düşer ve yeni iktidar da devri sabık yapabilir. Büylece iş tamamen arap saçına döner. Diğer yandan referandum %51 lik bir çoğunluk ile sonuş vereceğinden bu gibi durumlarda daha düşük değerdeki bir oranla ( her zaman %47 olmaz) gelen bir hükümet aciz durıjmda kalabilir.

Kaldı ki yapılacak olan bu referandum'un, gereği de kalmamıştır. Yarın öbürgün bu referandum da evet oyu çıkarsa bir cumhur başkanı be halktan %51 aldım sizin oranınız daha düşük diye kendini hükümetlerden üstün görebilir. Bu durumda iş diktaya kadar gidebilir. Ama bizimkilerin bunlar hhiç umurunda değil elbette ki etraflarında bunları kendilerine söyleyenler vardır . Ama hep sinirlilik hep asabi haller içindeki ekip bunları dinlemez bile.

Hadi bakalım gidin veya gitmeyin, evet veya hayır verin. Karar sizin kolay gelsin.

6 yorum:

Tanya's dedi ki...

Kantonlarda yaşamak istiyorum..mesela demek istiyorum ki..trafikte öncelik motorlara verilsin..hayal değil mi?

Ersin dedi ki...

yaa di mi, ama biz burada memleketimizde yaşayarak o medeniyete ulaşacağız. hayal değil

Verda dedi ki...

Referanduma gitmeyeceğim...

Her taksici teste girmeli ayrıca. Sokak aralarına kadar öğrenmeliler, araba nasıl kullanılır, trafik kuralları nedir etc testlerinden sonra...

Ersin dedi ki...

hemfikirim

aum dedi ki...

Sevgili Tanyacım ,elbette kantonlar da yaşama hakkına saygı duyuyorum hepimizin istekleri var :))
Ama önce birilerin bencil ihtirasları ugruna umutla büyüttükleri evladını kaybeden annelerin yangını dinsin ülkemizi olması gereken insani noktaya taşıyalım ondan sonra sana söz veriyorum motorla öncelik hakkı senin olacak ve tüm kendini bilmez önce insana sonra hayvana ve diğer canlılara deger vermeyen her insansı insani degerlere kavuşturulacaktır ...

Birşeyleri sadece hayal etmemek için anayasal hakkımı kullanarak elimi taşın altına koydum oyumu kullandım ... Her insanın dilediği özgür seçimi yapma ve yaşama hakkına saygı duyuyorum

Adsız dedi ki...

Ben de siyasal bilimler mezunuyum, fakat referanduma gidilip hayir oyunun kullanilmasi gerektiginin altini kalinca cizmeyi kendime bir görev olarak görüyorum. Nedeni ise, cumhurbaskanini halkin secmesi demek, bu görevi üstlenecek sahisin bir siyasi ideolojiyi temsil etmesi demektir.Bu da TR'de baskanlik sisteminin ilk ayagidir. Baskanlik sisteminin ikinci ayagi ise, eyalet sistemidir. Bu eyalet sisteminin sonucu da, TR'nin bölgesel-etnik acidan bölünmesidir.Simdi bir oldu-bitti ile milleti sandik basina davet eden hükümete ve neden davet ettigini cok iyi gizleyen bu ideolojiye, bir vatansever olarak kocaman bir HAYIR demek gerekir. Tabii aranizda bircogunuz, kantonlarda yasamak istiyorum, yok taksiciler teste tabii tutulsun, ben referanduma gitmem diye, ucuk ve bir o kadar da duyarsiz yaklasimlarla bu ülkeye, bu topraga ve en kötüsü gögsünü bu insanlar icin siper eden 20 yasindaki gencecik insanlara hancer sapladiklarinin farkindadirlar umarim. Fikirlerinize saygim var ama anlamakta zorlaniyorum.