Çarşamba, Ekim 24, 2007

Dün .....

Dün şehitlerimizi memleket toprağının bağrına bastık. Allah gani gani rahmet eylesin. Genceciktiler, binbir umutları vardı, anaları, babaları, yarları, daha çok görecek günleri vardı. Adi bir oyunun maşaları onları bu yaşamdan hoyratça koratıp attı... Ne kadar üzülsek azdır. Ne desek boşunadır. Hiç bir nutuk, hiç bir "kanı yerde kalmaz" lafı onları ne geri getirebilir ve ne de ailelerinin içine düşen ateşi söndürebilir. Bir tek şey bence hala vardır ve çok önemlidir ( ki bu da yok edilmeye çalışılmaktadır) "memleket için şehit düştü "
evet... hala daha bu milletin anası bunu der ve bağrına taş basar.

Oysa oyun çok adidir, emperyalizmin değişmez böl, parçala, yönet kuralı, yaklaşık iki yüz yıldır bu coğrafyadan iştahı kabaranlarca uygulanan bir plandır. Bu plan, Balkanlar'da, Arap yarım adasında, Ortadoğu'da önümüze gelmiştir. Anadolu bile o kahrolası haritalarında bölünmüştür. Amaç zayıf ve bağımlı küçük şımarık arsızlar yaratıp, onları kullanmaktır. Buna büyük Atatürk önderliğinde, kararla, azimle, şevkle başa çıktık. Yurdumuzun sınırlarını koruduk, kimseye boyun eğmedik. Dim dik durduk buralarda.

Memleketin sınırı kana bulanmış, 11 Cumhurreisi, özel uçakla Kayseri'ye gidip oy vermekte, Başvekil İstanbul'da oy vermede, kimseler yok ortalıkta saatlerce. Saatlerce üzüntü ve çaresizlikle TV'lere bakıyoruz Ey miletim ben buradayım heyecanlanma, şimdi hadlerini bildireceğim "diyen bir "baş yok" saatlerce, oy sanığı başında iki demeç. Yazıklar olsun.

Bıktım artık bu "dur bi başkan buşla görişeyim de" laflarından. Bu yazdığım muhalefet değil. Bu milletin bir ferdi olarak haykırışımdır. Derdim, gidelim savaş yapalım da değildir, bunu ne zor birşey olduğunu bilmeyecek kadar da cahil değilim. Ama sırasında zavallı bir çiftçiye, bir emekliye, sana, bana yapılan kasımpaşa ağzının, yürüyüşünün, dünyaya karşı yapılmasını istiyorum budur... Etmeyin ne olur muhteremler. Bir bakış, bir duruş, bir tavır, bir söz bile dünyayı titretmeye yeter, şunlara ezik kalmayalım lütfen, rica ederim.

Duydum ki RTÜK, TV'lere yayın yasağı getirmiş, hele bu daha da vahim bir durum, sansür baskının temelidir, haber alma özgürlüğünün, durumu yorumlamanın kısıtlanması, ancak dikta rejimlerinde olur. Vah ki ne vah. Üstelik daha da fena zira içimizdeki ateş daha da büyüyor. Unutmayın, sansür olunca herşey el altından yayılır, Bu defa işin içine yalanlar, şehir efsaneleri falan da girer. İnşallah ne yaptıklarını biliyorlardır.

7 yorum:

Verda dedi ki...

Ay ersin öyle güzel yazıyosun ki, yorum yapamıyorum... "şimdi bunu yazsam" diyorum ee zaten demişsin...durumları oluyo yani..

Ben söyleyeceklerimi sizinle görüşmeye saklıyorum...İçim dolmuş, çünkü yorumları yazıyorum yazıyorum sonra siliyorum.. yok önce bunu demem sonunda bunu belirtmem lazım diye diye... bööle yorumlar çıkıyor. Bakmayın benim yorumlara, okuduğumu bilmeniz için birazda...

Tanya's dedi ki...

Yolları ışık olsun gencecik insanların..binlerce umutları vardı belki..hepsi bir gecede yok oldu gitti..umudumuz son olmaları..umudumuz güçlü bir liderin "dur" diyecek cesareti bulabilmesi..

İçim acıyor..

Ersin dedi ki...

Sevgili evet tüm umudumuz budur. ve umutlar asla tükenmemelidir. onların yolları ışık içinde olsun, tertemiz ruhları nur ile dolsun.

verdacım, sen yorumlarını yaz okuduğunu bilelim. aslında şu günlerde hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz ya..

•°o İbrahim ve Ecem o°• dedi ki...

Hocam oyle guzel anlatmissiniz ki resmen icimde ki duygulara tercuman olmu$sunuz... denecek baska bisey yok... blogumuzda politikanin yer almasini istemedik en basta ama duramadim bende yazdim ama bukadar derin ve icerikli degil... ne yapacagiz hic bilmiyorum, onumuzde ki nesil bizim gordugumuz Turkiye'yi gorebilecek mi?

•°o İbrahim ve Ecem o°• dedi ki...

Hocam oyle guzel yazmissiniz ki sanki butun duygularimi dile getirmissiniz... Dilinize saglik, onca genc insan gitti allah rahmet eylesin... Aslinda ben bloguma politik yazilar yazmak istemiordum ama bu durum oyle bir etkiledi ki bende yazdim sonunda... saglicakla kalin

•°o İbrahim ve Ecem o°• dedi ki...

pardon Hocam kafam oyle dalgin ki, bir kere daha yorum biraktim sizin onayinizdan sonra yayinlanacagini fark etmedim... affedersiniz...

Ersin dedi ki...

Sevgili " ibrahim ve ecem" aslında ben de politik yazılar yazmak istemiyorum ama şu anda öyle uyutulur bi hale geldikki, yazmak en azından deşarj olmak bana vazife gibi geliyor. bizler var ve uyanık olduğumuz sürece bir sonraki nesil bundan çok daha iyi bir Türkiye'de yaşayacak...
bir süre daha politik yazacağım kusura bakmayın
yorumlarınız için teşekkürler